Yıl 1968, Reyhanlı'da o zamanlar imece ile yapılmış, Gençlik Evi dediğimiz ve daha sonra dernek binası olarak kullandığımız binada resmi olmamakla birlikte fiilen dernek etkinlikleri yürütülüyordu.
Bu etkinlikler içerisinde en göze çarpanları bütünlemeye kalan öğrencilere verilen matematik, fizik, İngilizce gibi kurslardı.
Ben de öğretmenle yaşadığım bir problem yüzünden çalışmayıp matematikten bütünlemeye kalmıştım. Daha sonra katıldığım kurs sonucu okuldan mezun olduğum gibi, girdiğim parasız yatılı Ziraat Meslek Okulu sınavlarını daa 1.nci olarak kazanmış ve okula kaydımı yaptırmıştım. Yani katıldığım kurs bana bir iş, aş ve gelecek vermişti.
Bu olay, bütün dikkatimi bir şeyi sorgulamaya yönlendirmişti. Sorgulama sonucu şöyle bir görüntü çıktı ortaya: bu başarıya ulaşmamda bana en büyük destek ÇERKES olmamdı. Çünkü, bir ÇERKES etkinliğinin katkılarıyla tüm kazanımlarına kavuşmuştum.
Bu olay benim, "ÇERKESLİK ULUSAL AİDİYET BİLİNCİ"min başlangıç ve sıçrama noktası olmuştur.
ÇERKESÇE ( ADİĞABZE)'min 50 kelimeyi bulmadığı o yıllarda bulduğum, teksire basılmış ÇERKES ( ADİĞE) alfabesini bir haftada, gece gündüz çalışarak çözdüm ve öğrendim.
İşte o günlerde rahmetli ağabeyim bu gayretlerini görünce "MADEM BU OLAYA SEN DE BULAŞTIN SANA BİR ŞEY VEREYİM DE TAMAMLANSIN" diyerek üzerine ÇERKES ( ADİĞE) bayrağı işlenmiş olan bir yarım kol fanila verdi. "BU ÇERKES (ADİĞE) BAYRAĞIDIR, BUNU DEVAMLI ÜZERİNDE TAŞI" diye tembihledi.
Ben, o günden sonra, bayraklı fanilamı ve ÇERKES (ADİĞE) alfabesini yanımdan hiç ayırmadım, sürekli ulaşabileceğim bir yerde oldular...
Yıl 1998, Ürdün Prensi Ali Binal Hüseyin, Ürdün'den başlayıp Naçik'te sona erecek sürgün yolunu kendine, Vatan'a dönüş yolu güzergahı olarak seçtiği atlı yürüyüşünde Reyhanlı'ya da geldi.
Cilvegözü sınır kapısından giriş yaparken elinde sadece ÇERKES (ADİĞE) bayrağı vardı. Tam o sırada bazı polis ve gümrük görevlileri kendisine T. C bayrağını vermek istediklerinde "BENİM BAYRAĞIM BUDUR, BU HALKIMIM BAYRAĞIDIR, BAŞKA BAYRAK TAŞIMAM" diyerek ÇERKES ( ADİĞE) bayrağını göstererek almadı.
Tabii diplomatik dokunulmazlığı olduğundan kimse tepki gösteremedi. Ve Prens Ali, tüm organizasyon boyunca sadece ÇERKES( ADİĞE) bayrağı taşıdı.
2012 yılıydı, Reyhanlı ÇERKES DERNEĞİ -ADİĞE XASE olarak Hatay merkezde yapılacak 1 Mayıs etkinliklerine davet edildik. Etkinliğe bizden 30 kişiye yakın bir katılım oldu.
Kortej, miting alanına hareket ederken pankart, bayrak ve flamalarımızı açtık. Herkesin elinde bir bayrak ve en önde büyük bir ÇERKES (ADİĞE) Bayrağı vardı. Yani her taraf yeşile dönmüştü.
Bu durum, etkinliğe katılan diğer grupların ilgisini bizim üzerimize yoğunlaştırdı. Fakat bu ilgi ve bakışlar endişe doluydu. Hatta, "KİM BU DİNCİLER, BURADA NE İŞLERİ VAR, KİM ÇAĞIRDI BUNLARI?" şeklindeki homurdanmaları duyar gibi oluyorduk.
Grup yürür, ÇERKESÇE (ADİĞABZE) sloganlar atarken kalabalığın içinden merakını yenemeyen bir kaç kişi yanımıza gelerek taşıdığımız yeşil bayrakların ne olduklarını sorduklarında "ÇERKES olduğumuzu ve taşıdıklarımızın da ÇERKES (ADİĞE) HALKInın yüzlerce yıllık ulusal bayrağı olduğunu söyleyince "BİZ DE SİZİ İÇİMİZE SIZAN, PROVAKASYONA GELMİŞ DİNCİ BİR ÖRGÜT ZANNETTİK" dediler.
O andan sonra meydandaki ilgi ve kameralar bizim üzerimize çevrilmişti. Miting alanına girdiğimizde bizi, özellikle "ÇERKES HALKI GELİYOR" anonsuyla karşıladılar.
O gün, bir de balonların ucuna bayrağımızı bağlayarak, gökyüzüne, vatana ve halkımızın yaşadığı her yere, dünya kamuoyuna "BU DÜNYADA ÇERKESLER (ADİĞELER) DE VAR" ve var olacaklar mesajını vermek üzere havalandırdık...
Yıl 2010 K. Maraş Dernek binasının ikinci katının açılışına davet edildik. Açılışta gösteri yapmak üzere ÇERKESYA'dan bir ekip de getirilmişti. Programda önce dernek binasının açılışı yapılacak ardından ekip gösterilerine gidilecekti.
Tüm bürokratlar ve siyasiler protokolü doldurmuşlar fakat, KAF-FED Genel Başkanı orada olmasına rağmen kendisine ilgi yok gibiydi. Hatta protokol konuşmalarında kendisine söz bile verilmedi.
İşte tam o sırada bir şey dikkatimizi çekti. O koca organizasyonda asılmış ve görünen bir tane ÇERKES ( ADİĞE) bayrağı yoktu. Nedenini sorduğumuzda "ELİMİZDE BAYRAK YOK" dediler. Bunun üzerine " Sizde yoksa bizde var, onları asalım " dediğimizde sıkıntıdan bin dereden su getirmeye başladılar.
Sonunda "EĞER BURAYA BAYRAK ASILMAZSA BİZ SİZİ PROTESTO EDER AYRILIRIZ" dediğimizde çaresiz razı olup bizim getirdiğimiz bayrakları asmak zorunda kaldılar...
Yine yıllarca sonra Maraş'a NALMES ekibi gelmiş salonda gösteri yapıyor. Salon iyice dolmuş, yüzlerce insan var. Fakat insanlarda heyecan yok. Bir de koca spor salonunda organizasyonun ÇERKESLER'e ait olduğunu gösterir bir işaret, bir bayrak yok.
Bunun nedeni sorulduğunda unutulduğunu söylediler. Biz de yanımızda getirdiğimiz büyük ölçekte bir ÇERKES (ADİĞE) BAYRAĞINI salonun en gürünür yerindeki locadan asarak sarkıttık. Birden bütün ilgi bize döndü. Grubumuzdaki her kes bayraklarını sallayarak slogan atmaya başlayınca, seyirciler, gösteri yapanlarla adeta bir yumruk oluşturduk. Coşku doruğa çıktı...
Ve yine Maraş ve yine bir bayrak faciası. Maraşlı kardeşlerimiz kusuruma bakmasınlar, yapılan Sürgün ve Soykırım anıtındaki yerde sürünen ve her gelenin üzerine basıp çiğnediği bayrak bizim, ÇERKES (ADİĞE) HALKI'nın bayrağıdır.
Bayrak, ayaklar altında çiğnenmek için değil, fakat, başlarımızın üstünde, bakabileceğimiz en yükseklerde bile görebileceğimiz, onurumuz, gururumuz, geçmişimiz, bu günümüz, geleceğimiz, özgürlük umudumuz, özgün bir halk oluşumuzun tapu senedi, dilimiz, Xabzemiz, kültürümüz, yani bizi biz yapan, ÇERKES (ADİĞE) yapan her şeydir.
Bayrağımızı yükseklere asmamalarını anlamamakla birlikte, yerlerde süründürüp, ayaklar altında çiğnetmelerini hiç anlamıyorum, anlamak da istemiyorum ve sindiremiyorum. Çünkü bunun mantıkla açıklanabilecek hiçbir gerekçesi olamaz.
Maraş'ı, bu durumu gerektiği şekilde düzeltmeye çağırırken 25 NİSAN ÇERKES (ADİĞE) Bayrak günlerini kutluyorum...
Bayrağın dalgalandığı her yerde ulusal aidiyet bilinci de vardır. Vatan ÇERKESYA'da katıldığım gezi, kongre ve organizasyonlarda, soydaşlarımızın sadece bayrağımızı taşıdıklarına şahit oldum.
Bizzat ben 2017 Yılı 21 MAYIS etkinliğinde o dev bayrağımızı vatandaki kardeşlerimle birlikte taşıdım. Yine bir gidişimizde Maykop yakınlarında piknik yaparken 30'a yakın, piknik yapan ÇERKES genciyle açtıkları bayrak sayesinde tanıştık.
Kötümser olmaya gerek yok. Dünya'nın neresinde yaşıyor olursa olsun, günümüzde hemen hemen tüm ÇERKESLER artık bayrağımızı tanıyorlar ve biliyorlar. Bu da ÇERKESLİK ULISAL AİDİYET BİLİNCİ'nin son yıllarda giderek yükselen bir trende girdiğini göstermekte olup, geleceğe dair umutlarımızı arttırıp güçlendiriyor.
Bir yerde bir bayrak varsa, onun temsil ettiği bir halk vardır, bir vatan vardır, bir dil vardır, onur vardır, gurur vardır, gelecek vardır, umut vardır, o halkın, özgürlüğe ve birlikteliği oluşturacağı hedefe giden yolu aydınlatan ışığı vardır.
Her nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar, tüm ÇERKESlerin ve ÇERKES'im (ADİĞE'yim) diyenlerin ulusal ÇERKES BAYRAĞI Günlerini kutluyorum.
ОРЭПСЭУ ЧЭРКЭС ( АДЫГЭ) НЫПЫР..
ОРЭПСЭУ ЧЭРКЭС ( АДЫГЭ) ЛЬЭПКЪЫР...
ОРЭПСЭУ ЧЭРКЭС ( АДЫГЭ) ХЭКУР...
ТИ НЫПЭРЭ, ТИБЗЭРЭ, ТИ ХАБЗЭРЭ, ТИ Ш1ЭНХАБЗЭРЭ
ПСЭУН ТЫФАИ.
ДЖАРЫ ТЫЗФАЕР, ДЖАРЫ ТИ ГУГЪЭР.
ОРЭПСЭУ ЧЭРКЭС ( АДЫГЭ) НЫПЫМ Ы МАФ.
25 Nisan 2022