HALKLAR SOYKIRIM YAPMAZ, DEVLETLER YAPAR
24 Nisan 1915 Ermeni SOKIRIMI'nın 106. Yıl dönümünde, yıllardan beri " Acaba SOYKIRIM sözcüğü söylenecek mi? "sorusu bu yıl yanıtını buldu.
Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senatosu ABD Başkanı Bİden yaptığı resmi konuşmada, Ermenilere 106 yıl önce yapılan zulmün soykırım olduğunu ve kendisinin şahsında ABD nin Ermeni SOYKIRIMI'nı resmen tanıdığını, yaptıkları telefon görüşmesinde T. C. Cumhurbaşkanı R. Tayyip ERDOĞAN 'a bizzat bildirdi.
Bu haberin alınıp kamuoyuna yayılmasından itibaren, HDP Hariç iktidar ve muhalefetteki tüm siyasi partiler, ilgili ilgisiz tüm kurumlar, Bremen Mızıkacıları gibi, en ırkçı, şoven, faşist yönlerini öne çıkararak ve yazdırmış oldukları ısmarlama, yalanlarla dolu resmi tarihi de kendileri de inanmış bir şekilde, ABD ve Biden'ın kararını protesto yarışına girdiler.
Bunların arasında birisi vardı ki ÇERKES HALKI açısından baktığımızda provakasyon kokuyordu.
Cumhurbaşkanı R. Tayyip ERDOĞAN, Biden'a karşı yaptığı savunma konuşmasında soykırımı kabul etmiyor, hatta Ermenistan'da Ermenilerin ÇERKES'lere soykırım yaptığından bahsediyordu. Yani, Ermeniler'in karşısına ÇERKES'leri dikmeye, görüntüyü bulandırmaya, olayı saptırmaya çalışıyordu.
Eğer, karacahil değilse, büyük bir devletin tepesinde onu yönetmek için bulunan bir insanın, her konuda konuşurken kelimeleri, hatta harfleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek seçmesi gerekir. Hele hele SOYKIRIM gibi çok hassas bir konuda, halkların birbirleriyle ilişkilerini de göz önüne alıp kelimelerini defalarca tartarak konuşması gerekir. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamı işgal aden kişinin -söyledikleri yalan da olsa -söylediklerini ciddiye alır.
Ben burada Cumhurbaşkanı tarafından tüm şeylerin seçilerek söylendiği kanısındayım. Ve o konuşmada yalanlardan oluşan bir masal dinledik. Hem de provakasyon kokan bir masal.
Bu güne kadar okuduğum kaynaklarda Ermenistan coğrafyasında ÇERKES'lerin topluca yaşadıklarına dair bir bilgiye rastlamadım. Belki birkaç aile var olmuştur. Buna, Dünya'nın her köşesinde rastlayabiliriz. Yine de bu konuda atladığım bir şeyler varsa, belgeleriyle birlikte bana ulaştırılabilirse sevineceğim.
Bu olay bana başka bir şeyi de hatırlattı. Her Ermeni Soykırımı Yıldönümü yaklaştığında bazı çevreler, Ermeni soykırımına ÇERKES'ler'in ve KÜRT 'lerin de katıldığından bahsetmeye, bu iki halkı soykırımcı olarak göstermeye çalışırlar. Oysa soykırımın yapıldığı tarihte Dünya'da ne bir KÜRT ne de bir ÇERKES Devleti yoktu.
Ermeni Soykırımı, Osmanlı Devleti'nde İttihat ve Terakki Cemiyeti ve bu cemiyetin istihbarat ve vurucu gücü, yani günümüzdeki tanımıyla Kontrgerilla olarak örgütlediği Teşkilatı Mahsusa nın oluşturduğu Resmi ideolojiye göre, Osmanlı Toprakları Türkleştirilecek, bunun için de önce ERMENİ, RUM PONTUS, YAHUDİ gibi gayrı müslimler sürülerek ve öldürülerek yok edilecek, bunun ardından Türk olmayan Müslüman halklar asimile edilerek Türkleştirilecek, bu da olmazsa sürülecek veya imha edilecekti. Bu konularin çözümü için soykırım dahil her seçenek masadaydı.
Bu planın ilk kurbanları Ermeniler oldu. İttihat ve Terakki Cemiyetinin oluşturduğu, çoğunluğunun suçlu, mahkum, katil hapishane kaçkınlarından, bu olayda kullanilmak üzere "HAMİDİYE ALAYLARI " adıyla bir katiller ordusu oluşturulup Ermeniler'e saldırtıldı. Gerekçe, Ermeni çetelerinin Türk Köylerine saldırıp sivil halkı öldürmesiydi. Kaynaklarda böyle bir bilgiye de rastlamadım. Hatta bu Ermeni çetelerinin mevcudunun 300 bin kişi den oluştuğu söyleniyordu.
Oluşturulan HAMİDİYE ALAYLARI'nın içerisinde etnik olarak Kürt olan da ÇERKES olan da, Türk ve diğer etnisitelerden olanlar da vardı. Tüm bu insanlardan oluşan, ordu denilen bu kalabalık güruh, Ermeni SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ' nü gerçekleştirdiler.
Burada, özellikle bu ordunun içinden sadece ÇERKES ve KÜRT 'lerin ön plana çıkarılması, o günlerden bu güne çözülmemiş KÜRT SORUNU 'nun ve hakim ulus ve hakim sınıfların ve resmi ideolojilerinin, hâlâ korkup çekindikleri, HAİN yaftası yapıştırarak ötekileştitip asimile etmeye çalıştıkları, fakat anlaşılan bunu beceremedikleri ÇERKES HALKI'nın aidiyet bilincinin farkına vararak bir gün uyanabileceğl korkusudur.
HAMİDİYE ALAYLARI' nda Ermeni Soykırımını gerçekleştiren çeşitli halklardan insanlar bu cinayetleri, olmayan ÇERKES ve KÜRT Devletleri adına değil OSMANLI DEVLETİ adına yaptılar. Çünkü hiç birinin elinde kendi ulusal aidiyetini belirtecek bayrak yoktu.
Bu gün de durum aynıdır. Çeşitli etnisitelerden insanlar Suriye, Irak, Libya, Azerbaycan topraklarını T. C. Ordusu olarak müdahale ediyorlar.
O tarihte ÇERKES HALKI, hâlâ yaşadığı SOYKIRIM ve SÜRGÜN'ün yarattığı travmayı atlatamamışken başka bir halka soykırım yapmayı aklından nasıl getirebilirdi ki.
Aklı başında bir ÇERKES'in böyle bir şeye onay vermesi, hele hele katılması, kendini yok sayması, ulusal öz saygısını yok etmiş olması, yüzlerce yıllık vatan savunması ve yaşadıkları acı ve trajedileri yok sayması demektir ki buna ÇERKES kültürü ve KHABZESİ hiç izin vermez. Aksine okuduğumuz bir çok kaynak, bir çok ÇERKES ailenin, soykırımdan kurtulmak isteyerek kaçan bir çok ERMENİ aileyi ÇERKES'lerin sahiplendiği yazar.
Yani diyeceğim o ki;
Halklar soykırım yapmazlar, fakat çıkar sağlamak amacıyla sapık ideolojilere sahip devletler sokırımları yaparlar yaptılar, insanlık tarihi bunun canlı örnekleriyle doludur.
Devletlerin hakim ulus ve hakim sınıfları, kendilerine potansiyel tehlike olarak gördükleri kişileri ve halkları yokeder. Çıkarları onu gerektirmiştir. Doğru olan ve tarih boyunca değişmeyen bir gerçek şudur:
Tarih boyunca tüm savaşları çıkarlarını korumak için zenginler çıkarmış, fakat bu savaşlarda bir birlerini hiç görmemiş, görmeyecek ve tanıma şansı olmayan, birbirlerine hiç zararları dokunmamış ve dokunma şansı olmayan sıradan yoksul insanlar ölürler her iki taraftan. Yoksullar savaşlarda boğazlaşıp bir birini öldürürken zenginler sağ kalır, para mal ve vatan sahibi olurlar.
Bir örnek vermek gerekirse, bu gün Dünya'da 200 ü aşkın devlet sınırları içerisinde yaklaşık 6 milyar insan yaşıyor. Bu insanların milyonda birinin, yaşadıkları 70-80 yıl içinde birbirlerini hiç tanıma şansları yok. Kişisel olarak bir birlerine kötülük etme şansları da yok. Binlerce halk var birbiriyle hiç karşılaşmayan, bir birinin varlığından haberi olmayan ve aralarında en ufak bir problemleri dahi olmayan.
Peki bu insanlar ve halklar neden bir biriyle savaşsın veya biri diğerini yok etmek için SOYKIRIM yapsın? Ve neden ÇERKES'ler hem de kaderleri kendilerine benzeyen ERMENİ'lere SOYKIRIM yapsın?
Bu tür iddiaların akılla ve bilimle açıklanabilir hiç bir yanı olmadığı gibi tamamen kötü niyetle ve provakatif amaçla çıksrılmış kasıtlı yalanlardır.
Bizlere düşen, bu tuzaklara düşmeden tüm ezilen halklar dayanışma içinde yaşamaktır.
Tüm bu yaşadıklarımız, kendi çıkarlarını sürdürmek adına hakim ulus şovenist ve ırkçılarının 100 yıldan fazladır halkları bir birine düşürerek asıl sorunlarından uzaklaşmalarını sağlamaya yönelik Emperyalist oyunlardır.
Yineliyorum;
SOYKIRIMI HALKLAR YAPMAZ, DEVLETLER YAPAR.
BIJ MEHMET YENER