Vatana dönüş bizim gibi diaspora halkları için genel manada sıkıncılı ve sancılı bir eylemdir. Dönmek istersin iş, aş, eş, çocuk... sürekli bir engel karşına çıkar. Kalmak istersin gönül vatan diye atar. Özellikle de belli bir yaşı geçen hayatın bazı evrelerinden geçen insanlar için zordur bu konu. Garip bir paradokstur.
Biz Çerkesler için vatana dönüş konusu hayat yüklerimizin yanı sıra “bazı” zor süreçleri de içerir.
Bu süreçleri düşündüğümüz zaman bana göre vatana dönüş için en uygun kişiler henüz hayat yükü altına girmemiş. Sorurumlukları az arkasına baktığında kolay vazgeçebilecek, kolay fedekarlık yapabilecek gençlerdir.
Gençler için ise vatana dönüşte en uygun yol, vatanda üniversite eğitimidir. Ve bana göre şuan biz Çerkeslerin elinde olan en önemli vatana dönüş yöntemide de budur.
19-20 yaşlarında buraya geldiğinizde eğitim süreci boyunca buraya alışmak buralı olmak daha kolay gelir. Üzerine bir de sever yada sevilirseniz artık vatanda yaşamak, kök salmak daha da kolay olur.
Bu düşüncelerle 90 yılların başında büyüklerimiz Türkiye Çerkes diasporasından vatana öğrenci gönderme sürecini başlattılar. Bu süreç Suriye Çerkes Diasporasında daha erken başlamıştı. Bildiğim ve duyduğum kadarıyla bu konuda büyük emek harcandı.
O günlerden bugünlere her yıl vatana belli sayıda burslu öğrenci gönderildi. Kimi zaman bu sayı 40-50’lere kadar ulaştı. Kimisi vatanda yaşamını devam ettirdi/ettiriyor kimisi geri döndü ama bir şekilde hala vatanda bağları var. Şöyle bir gerçekte var tabiki kimisi de sonsuza dek vatan sayfasını kapattı. Bu süreçlerin hepsinin yaşanaması normal.
Ama son yıllarda maalesef vatana burslu öğrenci gönderme konusunda müthiş bir düşüş yaşandı. Üç sene önce 12 olan kontenjan,İki sene önce 8’e geçen sene de pandemi gerekçe gösterilerek 4’e düşürüldü. Ama bu sene daha da büyük bir çok yaşadık. 8 ve daha fazla burs kontenjanı beklerken bursa başvuru yapan yaklaşık 15 öğrenciden sadece 1 kişiye burs kontenjanı verildi. Sebebi nedir bilmiyorum.
Vatanda eğitim konusunu dönüş bir parçası olauğunu düşündüğümüz ve bu konuya önem verdiğimiz için Çerkesya Gençliği olarak bir kamuoyu bildirisi yayınladık. Konu ile ilgili duyum ve araştırmalarımız doğrultusunda federasyonumuz KAFFED yönetimine bir kaç soru yöneltik. Bildiriyi yayınlarken soyal medyada federasyonumuz KAFFED’e bağlı bazı derneklerimizi de etiketledik. Ama henüz konu ile ilgili federasyonumuz KAFFED tarafından kamuoyuna bir açıklama yapılmadı. (Süreci anlamak ve bildiriyi okumak isteyenler: http://www.infocherkessia.com/tr/haberler/diaspora/kamuoyunun-dikkatine)
Aslında sıkıntılar kontenjanla da bitmiyor. Kontanjan sonrası süreçte de sıkıntılar oluyor.
Ben de vatana dönüş düşüncesiyle burslu öğrenci kontenjanından faydalanarak 2018-2019 eğitim öğretim yılında Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesinde (KBDÜ) hazırlık eğitimine başladım. Ve bu sene inşAllah Yüksek lisans eğitimini tamamlayacağım.
Bizler burada resmiyette yabancı öğrenci statüsünde de olsak aslında hayatımıza yansımasıyla tam olarak bir çoğumuz kendimizi yabancı öğrenci olarak görmüyoruz, hissetmiyoruz. Ama burası vatan olsa da kendimizi yerli öğrenci gibi de hissedemiyoruz. İki arasında kalıyoruz. Bundan dolayı da yaşadığımız sorunlarımızı ne yabancı öğrenciler gibi çözebiliyoruz ne de yerliler gibi. Yani yaşanılan süreç aslında sıradan yabancı bir ülkede eğitim görmek gibi değil.
Türkiye’den vatana gelen bir çok öğrenci büyük yada küçük, maddi ya da manevi sıkıntılar yaşıyor/uz. Yaşanan sıkıntıları KAFFED heyeti her hangi bir sebepten dolayı buraya geldiğinde eğer onların zamanı olusa oturabilirsek anlatıyoruz onlara. Ciddi ciddi sorunlarımızı dinliyorlar notlar alıyorlar. Ama maalesef bir dönüş alamıyoruz çoğunlukla. Unutulup gidiliyor.
Bazen sosyal medya da kamuoyuna sıkıntılarımızı anlatıyoruz. Maalesef oradanda camiamız tafaından çok dikkate alınmıyoruz.
Bazı derneklerimiz Türkiyede okuyan öğrenci arkadaşlarımıza az yada çok maddi burs imkanı sağlıyor. Ama hiç bir derneğimiz o burslardan bir kaç tanesini de vatanda okuyan öğrencilere vermeyi düşünmüyor ya da istemiyor.
Sonuç olarakta bence vatana dönüşün bir parçası olan vatanda eğitim konusu camiamız tarafından çokta ciddiye alınmadığığını görüyorum. Her yıl gelen öğrenci sayısı artması gerekirken her yıl düşüyor.
Vatana dönüş sözlerimiz bence bir şekilde askıda kalıyor...
Hakhu Nart, Çerkesya Gençliği, Nalchik