Tarih 4 Eylül 2021 1. Çerkesya Kampı son bulmuş yaklaşık 4 kişi vatandan olmak üzere 70 kişi evlerine dönmek için birbiriyle vedalaşıyor. Birlikte geçirilen muhteşem bir hafta sonrasında ayrılmak zor geliyor, kiminin gözünden yaşlar dökülüyor.
Geçen sene kamp süresince veya sonrasında az da olsa bazı eleştiriler alsakta büyük bir çoğunluktan olumlu mesajlar almıştık. Çerkesya Hareket’inden büyüklerimizin desteğiyle Çerkesya Gençliği olarak önemli ve güzel bir işe imza attığımızı gördük.
Bu bir başlangıçtı. Bu iş büyütülmeliydi. Yeni yıl sonrası Çerkesya Hareketinden büyüklerimizle 2. Çerkesya Gençlik kampı için çalışmalara başladık.
Türkiyede var olan ekonomik problemleri göz öne aldığımızda gençler olarak biraz gözümüz korktu açıkçası. Ama büyüklerimizin desteği korkularımızı yenmemize sebep oldu.
Geçen seniki kamp için vatandan 4 arkadaşımızı davet etmiştik bu sene sayının mümkün olabildiğince fazla olmasını istedik. Nalçik’te faaliyetlerini yürüten Nart Xeku Xase ile görüştük onları da kampımıza davet ettik.
18 Ağustos Akşamı ben de Nalçik’ten glecek olan grupla beraber yola çıktım. Karayolu üzerinden yaklaşık 44 saat sonra kamp alanına geldik.
Kamp alnını Çerkes Bayraklarıyla, Çerkesya yazılı flamalarla donatılmıştı. Kamp alanı resmen yeşile bürünmüştü.
Bu seneki kampımıza 11 kişi vatandan, 5 kişi Suriyeli Çerkes olmak üzere büyüklerimizle beraber yaklaşık 110 kişi katılmıştı. Ilk gün herkes biraz yabancılık çekti zannedersem. Çok hareketli değildi kamp alanı. ikinci günden itibaren herkes birbirleriyle hemen kaynaşmaya başladı. Vatandan gelenler ile diasporaki gençler ilk başlarda ortak bir dil yakalayamadılar. Vatandan gelenler biraz daha kendi arasında zaman geçirdi ilk günler.
3. gün tekne turuna geçen seneki gibi bayraklarımız elimizde önde pşinavolarımız ile gittik. Tekne turunda hep birlikte woredler söyledik küçük çaplı cegular yapıldı. Tekne turumuz bittiğinde tekne kaptanın “yıllardır bu işin içerisindeyim hiç sizin gibi iyi bir grupla karşılaşmadım” tarzındaki sözleriyle övgümüzü de aldık.
O akşam artık Eskişehirli, Çorumlu, Samsunlu, Kayserili vs Çerkes ayrımı yoktu herkesin birbiriyle kaynaşmış bir Çerkes gençliği grubu vardı. Vatandan gelen arkadaşlar da dil konusunda sıkıntı çektiyseler de artık bütüne dahil olamaya başlamıştı o gün.
Bu sene ki kampımızda mottomuz yine aynıydı “Çerkes Erkekleri Mutfağa”. Çünkü artık Çerkes kadınlarını mutfağa tıkıyan zihniyet değişmeliydi. Ev işleri sadece Çerkes kadının işi olmalıydı. Çerkes kadınları da sadece mutfağa sıkıştırılıp Çerkes ulusal hareketinden uzaklaştırılmamalıydı. Onlar da Çerkes erkekleri gibi ulusal hareketimizde daha görünür olmalıydı. Mutfaktan sıyrılmalılar. Bunu için yine tüm kamp boyu mutfak işlerini biz erkekler yaptık.
İkinci kampımızın içeriğini birinci kampa göre daha doldurmuştuk. ‘Çerkesya 1864’ filmini izleyip, İngiltere’de yaşayan değerli büyüğümüz abimiz Dr Zeynel Abidin Besleney ile Çerkesya üzerine online sohbet yaptık.
Didem ŞAHİN Sanat atölyesinde kabartma resim ve tablo, Çerkes Müzik aletlerinin yapımı ve kullanımı, belgesel film-video çekimi ve etkili dağıtımı, Çerkes El sanatları “Çerkes gömleği” gibi atölyelerimiz vardı.
Çarşamba günü Yeleme köyü (Kasayhable) sakineleri daveti üzerine Yelemeye gittik. Güzel bir cegu yaptık köy meydanında. Gerçekten bizi çok iyi misafir ettiler.
Kampın altıncı günü benim için biraz daha önemliydi. O akşamın konusu “Vatanda yaşam ve öğrencilikti.” Sohbet akşamında dilimiz döndüğünce vatanda yaşamı ve öğrenciliği anlatmaya çalıştık. ÇG’nin en önemli projelerinden olan UNIFON’u bir kez daha kampa katılanlara tanıtık. Sohbet sonrasında vatanda eğitim almak üzerine daha detaylı bilgi almak isteyen hatta ben de vatanda okumak istiyorum diyen arkadaşların olduğunu görmek bizi mutlu etti.
Kampımız artık bitti. Elimizden geldiğince kampa katılan arkadaşlarımzın kamptan mutlu ayrılması için çabaladık. Mutlaka eksik yada yanlışlarımız da olmuştur. Ama kampa katılan arkadaşlarımızın yazılarını okurken çok mutlu oldum. Çünkü herkes 3. Çerkesya Kampının gelmesini iple çekiyor sanki. Yazılarda geçen “vatan”, “Çerkesya” gibi sözler ise bence paha biçilemez.
Biz Çerkesya Gençliği olarak yolun çok başında olduğumuzu biliyouz ama umutluyuz ve mutluyuz. Güzel bir işe daha imza attık. Bize verilecek destekler ile daha güzel işlere de imza atacağımızı düşünüyorum.
Bu kamp öncesinde sürecinde bize güvenen destek olan her tökezlememizede bizi ayağa kaldıran başta Hatko Schamis, Ferhatıko Haydar, Pihava Uğur, Djançate Aykut abi olmak üzere tüm Çerkesya Hareketi grubuna, kampımız sponsorlarına, sanat atölyesi hocalarımıza, Yeleme köyü sakinlerine ve kampa katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Hakhu Nart, Nalçik