21 MAYIS’TA ÇERKESYA’YA NASIL GİDECEĞİZ?

“Dönüşçüler” ve “eski dönüşçüler” zaman zaman tartışırlar. Ama bu tartışmalar bir sonuca ulaşmaz. Biraz sorunların kıyısında köşesinde dolanırlar, bazen karşılıklı olarak birbirlerini suçlarlar; ama “eleştiri-özeleştiri” yapmak anlamına gelen “dönüş neden örgütlenemedi, nasıl örgütlenmeli?” sorusu cevapsız kalır. Son tartışmadan da bir şey çıkacağını sanımıyorum. Çıkmayacaktır. Çünkü “aynı suda iki kere yıkanılmaz”! Bu nedenle “yeni-yeniden dönüş” bir hayaldir. Ve eğer bir şeylerin yenilenmesi gerekiyorsa, "dönüşçüler" buna kendilerinden başlamalılar... “Anavatana dönüş” düşüncesi yanlış mı? Değil elbette. Hatta Çerkes halkının varlığını garanti altına almasının biricik yolu ve “2x2=4”tür! Ama “Dönüşçüler”in yol haritaları yanlıştı/r. Birincisi, “vatanına dönmek isteyen bir kitle yoktur”. Ama “Dönüşçüler” var zannettiler. İkincisi, “Çerkeslerin tarihi vatanlarına dönmelerini isteyen bir ülke yoktur”. “Dönüşçüler” varmış gibi yaptılar. Ve Çerkes halkını asimile eden politikalara, söylemlere ne diasporada, ne de vatan da tavır almadılar. Şimdilerde bazıları “vatana dönüş mümkün değil”e, hatta “bu iş bitti”ye savruldular; bazıları “40 yıl sonra değişen bir şeyler olmalı elbette” diyorlar, ama hala aynı şeyleri anlatıyorlar. Doğrusu, “Dönüş” bir vizyon değil; bu vizyona açılan kapıdır. Evet “Bab’ı Ali”dir, ama vizyonun kendisi değildir. Vizyon, Çerkes halkının tarihi topraklarında birlik olmasıdır. Çerkesya’nın yeniden inşasıdır. Olmalıdır. Hem diaspora hem de vatan bu vizyon ekseninde şekillenmelidir. Bütün sosyal kültürel faaliyetler bu eksende örgütlenmelidir. Elbette herkes vatana dönmeyecektir, ama vatana dönmeyi ve Çerkesya'yı yeniden inşa etmeyi öncelemelidir. Sonra, “Dönüş” bir nüfus hareketidir. Ve nüfus hareketlerinin nedeni ya ekonomiktir ya da politik. Yani “daha iyi bir yaşam hayali” veya politik baskılardan kurtulma ve bir ideal yatar nüfus hareketlerinin altında. Çerkesya ekonomik olarak bugün içerisinde yaşadığımız ülkelerden daha gelişkin olmadığı, yakın ve orta vadede olamayacağı için, bu eksende bir kitle hareketi olmayacaktır. Öyleyse, uğrunda fedakarlık yapmaya değecek politik bir vizyonumuz olmalıdır. Çerkesya’nın yeniden inşa edilmesi gibi..., Keza, ulus devlet çağında asimilasyon dilin, kültürün, gelenek göreneklerin yok olması değil; ondan da önce, ulusal-etnik aidiyetin zayıflaması veya yitirilmesidir; asimile olanların, içerisinde yaşadıkları ülkelerde gelecek hayali kurmaları, bu ülkede mutlu olmalarıdır. Hakim ulusun ideolojik-politik aygıtları, eğitim kurumları, sağ-sol ve dini örgütleri bu işe yarıyor. Çerkesler de dilerinden, kültürlerinden, gelenek göreneklerinden önce Çerkes kimliğine ve gelecek vizyonuna aidiyetlerini yitiriyorlar. Bu nedenle içerisinde yaşadığımız ülkelere aidiyetlerimizi güçlendiren her şeye tavır alınmalıdır. Ama “dönüşçüler”, ”iyi ilişkiler"i abarttıkları için bunu yapmadılar, yapamadılar. Sosyalizm ve SSCB de ulusal çıkarlarımız ekseninde tahlil edilmedi. Elbette SSCB ile kimi kazanımlarımız var. Ama bu SSCB Çerkes halkının tarihsel gelişimini, soykırımı ve sürgünü bilmiyor muydu da bir halkın farklı siyasi birimlerde-Cumhuriyetlerde yaşamasına, bölünmesine bir çare bulamadı? Vs vs... 21 Mayıs’ta Çerkesya’ya gideceğiz dedik. Bu, bazı “dönüşçüler”in kafasına yatmıyor. Geçen sene de yatmadı. Çünkü statükoyu zorlayacağız, hak ve özgürlüklerimiz konusunda inisiyatifi ele almaya çalışacağız. Ama hep başkalarının çizdiği sınırlar içerisinde hareket etmeye alışmış, bunu teorileştirmiş kafalar bundan rahatsızlar. Geçen sene de rahatsız olmuşlardı. Karşı propaganda yaptılar. Ve tabii “vatanda yaşayan insanlar üzerinde baskılar artar” yalanı ile duygu sömürüsü yaparak... Ne oldu? Gittik geldik. Bir sorun yaşamadan. Teşekkür ettiler ve "diasporanın şimdiye kadar örgütlediği en anlamlı etkinlik" dediler. “Karadeniz’in iki yakası”ndan birileri şimdi yine felaket tellalığı yapıyor; korkuları, acabaları ve şüpheleri büyütüyor; ya “sınırdan içeri almazlar”sa, “deport ederler"se gibi dedikodular yayıyorlar. Arkadaşlar, gençler... yalanlara inanmayın, korkmayın! Vatanımıza gidiyoruz. “Biz Çerkesiz, vatanımıza geldik. Yok olmadık, yok olmayacağız ve bir gün mutlaka vatanımıza döneceğiz” demek için. Bu, bizim en doğal hakkımız. Ama bunun bizim en doğal hakkımız olduğunu herkesin bilmesi için, bu hakkı talep etmemiz gerekiyor. Kırmadan dökmeden... Geçen sene yaptığımız gibi. Eğer bizim dışımızdaki nedenlerle bu hakkımızdan feragat edersek, keyfiliği meşrulaştırmış oluruz. Daha da önemlisi bu “gerileme” bizim de kafalarımızda meşrulaşır. “Elimiz korkak alışır”... Yasaları, yasakları, keyfi uygulamaları aşmanın, hak ve özgürlükleri talep etmekten başka yolu yoktur. 21 Mayıs’ta vatanımıza gitmeliyiz. Öyle “kapıların altından sızarak” değil, kimliğimizle. Eğer turist gibi sınırdan geçmeye çalışırsak, "21 Mayıs'ta Çerkesya'dayız" etkinliğinin içi boşalır, biz ne yaparsak yapalım bizim kim olduğumuzu, niçin ve nereye gittiğimizi bilen RF'na karşı kendimizi küçük düşürmüş oluruz, hak ve özgürlüklerimizin meşruluğuna gölge düşürürüz. “Karadenizin iki yakasında”ki bazı “ağır abiler” sessiz kalsalar, birileri korkuları büyütmeye çalışsalar da, “vatanımıza gitmeye çalışmamız” dünyanın en onurlu işidir. Hakkımızdır. Anamızdan emdiğimiz süt kadar helaldir. 21 Mayıs’ta Çerkasya’ya gideceğiz. Geçen seneki gibi, otobüsle. 18 Mayıs 2016 günü, saat 10:00’da Ankara Çerkes Derneği önünden yola çıkacağız. Samsun, Batum ve Lars sınır kapısından geçip Nalçık’a ulaşacağız. Etkinliğimize katılmak isteyenler, öncelikle isimlerini ilgili arkadaşlarımıza yazdırmalılar. Çünkü bu isimlere Nalçık’ta otel reservasyonu yapılacak. Sonra vize işlemleri için pasaportlarını Antalya Çerkes derneği Başkanı arkadaşımız Haydar Timurlenk’e göndermeli, masraflar için 500 Tl’sını hesaba yatırmalılar. Geri kalan 500 TL’sını en geç otobüste verebilirler. Başvurmak için son tarih 29 Nisan 2016’dır. Vize İşlemleri İçin Gerekli Belgeler : 1- Pasaport 2- Biometrik Fotoğraf 2 adet 3- Vize ücreti Vize için belgelerin gönderileceği adres: Haydar Timurlenk Tel 0535 379 53 08 Yurtici Kar; Meltem Tutarın ve etkinliğe katılmayacağı halde, maddi destek vermek isteyenlerin desteklerinin gönderileceği hesap numarası : Haydar Timurlenk IBAN NO:TR440006400000112230382879 İş bankası Maslak şubesi, şube kodu 1223 hesap no 0382879 Maddi nedenlerle etkinliğe katılamayacak gençlerimiz pasaportlarını çıkarsınlar. Vize, yol ve konaklama masraflarını bizi destekleyen arkadaşlarımız ve büyüklerimiz üstleniyorlar. Her şey geleceğimiz için, her şey vatanımız için!