BİRLİK OLMANIN YOLU ONU İSTEMEKTEN GEÇİYOR...

29 Nisan 2011 Cuma Saat 11:33   21 Mayıs ile ilgili hazırlıklar tamamlanmak üzere. Görünen o ki dünyaya açılan kapımız olmaya aday İstanbul’da “en az 3 eylem”  örgütlenecek. Birincisi, Kaf Fed’in Beşiktaş’taki “21 Mayıs 1864 Sürgünü’nü  Anma” eylemi. Kaf Fed şimdiye kadar Kefken’de anma düzenliyordu, bu sene onlar da İstanbul’a taşınmaya karar verdiler. İyi de oldu. Ama hala bazı önemli eksikleri var:

1. 21 Mayıs’ın Çerkesler için anlamı konusunda ikircikli bir tavırları var. Bazen “21 Mayıs Sürgünü”, bazen de ‘Soykırım ve Sürgünü” diyor; çoğu zaman da “21 Mayıs 1864 Anması” deyip geçiyorlar.
2. Bu “ikircikli” tavır eylem anlayışlarına da yansımış durumda. Yer olarak Beşiktaş’da karar kıldılar. Halbuki “Soykırım ve Sürgün”ün dile getirileceği yerler RF kurum ve kuruluşlarının önleri olmalıdır. Çünkü çözüm talep edilecek yerler de buraları.
3. Kaf Fed olarak “Çerkes kurum ve kuruluşlarını, gruplarını; Kaf Fed bünyesindeki derneklerimizde çalışsın çalısmasın herkesi kimlikleriyle, sloganlarıyla ve pankartlarıyla Beşiktaş’a çağırıyoruz” gibi bir açıklama da yapabilir, birlik olma istemlerini gösterebilirlerdi. Bunu da yapmadılar.

Sonuç  olarak, Kaf Fed, Çerkes; hatta bütün Kuzey Kafkasya Halklarının tek karar mercii ve örgütü olduğu iddaasından yola çıkarak “ben böyle karar verdim, buyrun!” dedi. Hem 21 Mayıs’a yükledikleri anlam, hem de eylem için seçtikleri mekan doğru değil. Keza en geniş  birliği sağlamaya da çalışmadılar. En azından ortak akıl toplantısında bu konuyu da gündemlerine alabilir ve bu konuyu tartışmak üzere daha çok insanı ortak akıl toplantısına davet edebilirlerdi. Yapmadılar... İstanbul’daki ikinci eylem Taksim’de saat 13 00’da. Bu arkadaşlar da ne eylemin saatini, ne yerini, ne de içeriğini kimseyle konuşmadılar. Herşeye kendileri karar verdiler. Hatta basın açıklamasını bile hazırlayıp kimseyle tek bir harfi üzerinde bile tartışmayacaklarını söylediler. Söyledikleri özetle: Biz programımızı yaptık, buyrun katılın! İstanbul’daki üçüncü eylem, “Hem Taksim, hem Beşiktaş” diyen Yurtseverlerin eylemi. Biz, Kaf Fed’in ve Taksim’de eylem kararı alan arkadaşların programlarını kamuoyuna ilan etmeleri; bunu yaparken kimseyle veya bizle bir diyalog kurmamaları üzerine bu kararı aldık. Bizim bazı kavramlar ve anlatımlar üzerindeki ısrarımız kimi zaman yanlış anlaşıldığı veya anlamamazlıktan gelindiği; kimi zaman da manüpile edildiği için 21 Mayıs 1864’ün anlamı üzerine düşüncelerimizi ve farkımızı bir kez daha şöyle özetleyebiliriz: Bizler 21 Mayıs 1864’ün Çerkes Soykırımı  ve Sürgünü olduğunu söylüyoruz. Yani, 21 Mayıs 1864, Çerkeslerin ve o tarihlerde Çerkesya’da yaşayıp Çerkeslerle kader birliği yapmış olan kabilelerin soykırımdan geçirilip vatanlarından sürüldükleri ve Çerkesya’nın tarih sahnesinden silindiği günü sembolize eder. Bu tarihte, Kuzey Kafkasya’da Çarlık Rusya’sına karşı savaşanlar Çerkesya halklarıdır. Diğer halklar ya ezildikleri ya da artık savaşı kaybettiklerini anlayıp halklarını  bir soykırımdan korumak niyetiyle teslim oldukları  için artık Çarlık Rusyası  ile savaş durumunda değillerdir. Elbette Kuzey Kafkasya’nın her yerinde yenilgiyi içine sindiremeyen, bu nedenle hala direnen gruplar ve kabileler vardır, ama 21 Mayıs 1864”ten hemen önceki yıllarda Çerkesya hariç, Kuzey Kafkasya’da savaş bitmiştir. Rus Kafkas savaşlarının sonuçları  ağırdır. Kuzey Kafkasya Halkları  katledilmiş, nüfüslarının büyük bir bölümünü kaybetmiş, iç ve dış göçe zorlanmışlardır. Ama, Çarlık Rusyası için stratejik öneme sahip bir bölge olduğu için, Çerkesya tarih sahnesinden silinmek istenmiş, bu topraklar üzerinde yaşayan Çerkesler ve Çerkeslerle birlikte Çarlık Rusyasına karşı direnen kabileler soykırımdan geçirilmiş, sürgün edilmişlerdir. Yaşananlar veya Kuzey Kafkasya Halkları’nın başına gelenler acıdır; hiçbirini asla unutmayacağız ve hepsi nefretle kınanmalıdır, ama hepsi aynı nitelikte olmadığı için de bunları tek bir başlık altında toplamak doğru değildir. Ki zaten Abhazlar, Osetler, Çeçenler veya Dağıstanlılar tarihlerini anlatırken 21 Mayıs’tan “Abhaz, Çeçen, Oset veya Dağıstan Soykırımı” vs diye sözetmezler. Bu nedenle 21 Mayıs 1864’ü genel olarak Kuzey Kafkasya Halklarının Soykırım ve Sürgün Günü olarak gündeme getirmek doğru değildir. Ama 21 Mayıs’ın “Çerkes Soykırım ve Sürgün Günü” olarak anılması bu etkinliklere yalnız Çerkesler katılmalı demek de değildir. Günün anlam ve önemini kavrayan herkes bu etkinliklere kendi kimlikleri ile katılabilirler, hatta katılmalılar. Eminim hiçbir Çerkes 21 Mayıs günü diğer Kuzey Kafkasya Halkları ile birlikte yürümekten rahatsız olmaz, tam tersine sevinir. 21 Mayıs’a bakış açılarındaki farklar aynı  gün 3 eylem örgütlenecek olmasında ne kadar etkili oldu bilmiyorum. Ama biz Yurtseverler 21 Mayıs’ta tek bir eylem olmasını isterdik. Böylece dünyanın karşısına daha kalabalık, daha güçlü, tek ses ve tek yürek olarak çıkardık. Ama gerçekçi olmak gerekirse Kaf Fed’in 21 Mayıs ile ilgili tavrı değişmedikçe ve kurum olarak demokratikleşmedikçe bu mümkün değil. Taksim konusunda aynı şeyleri düşünen gruplara veya kurumlara gelince... Eğer bir iş birlikte örgütlenmek isteniyorsa, oturulur nasılı  üzerine konuşulur. Olmadı, en azından insanlara düşünceleri sorulur. Arkadaşlarımız bunların hiçbirini yapmadılar. “Programımızı değiştirmeyiz; şu saatte Taksim’de olacağız; bizim pankartlarımız, sloganlarımız, hatta basın açıklamamız da böyle olacak, gelin katılın” diyorlar. Böyle birlik olmaz. Ve bizim böyle bir anlayışı kabul etmemiz veya meşrulaştırmamız mümkün değildir. Kimi iyi niyetli arkadaşlarımızın serzenişleri ve birlik istemleri haklıdır, güzeldir. Ama eleştirilerini de doğru adrese yöneltmeliler. Bizim Yurtseverler olarak Taksim programımız hazır: Ve bizim gibi düşünen herkesi önce Taksim’de “Çerkes Soykırım ve Sürgünü”nü protesto etmeye, bütün dünyaya 21 Mayıs’ı Çerkes Soykırım ve Sürgünü olarak tanıma çağrısı yapmaya... oradan da Beşiktaş’a geçerek birlik ve bütünlük arzumuzu göstermeye çağırıyoruz.