3 gün önce "Window on Eurasia"da bir yazı yayınlandı. Paul Goble'un bir yazısı. Başlığı "Büyük Çerkesya Projesi'ne Destek Hem Kafkasya'da hem de Diasporada Büyüyor" idi.
Şaşırmadım. Çünkü "Çerkesya Projesi" Çerkes Sorunu'nun çözüm adresidir. Çerkes halkının toplumsal hafızasına kazınmış, 2000 yıllık özlemidir. Bu nedenle anlatıldıkça anlaşılacak ve destek bulacaktır.
Artık yeni kuşaklar bu özlemle ve taleple büyüyorlar. Ve bir gün mutlaka Çerkesya'nın yeniden inşa edildiğini de görecekler.
Ben bu inançla yola çıktım. İlk günden beri Çerkesya'yı anlatıyorum. Sağlığım elverdiği müddetçe de anlatmaya devam edeceğim.
Çünkü tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset... bilimleri; bir halkın ulusal mücadelesine sahip çıkmasının yolunun sorunun "çözüm adresi"ni anlamasından ve benimsemesinden geçtiğini söylüyor.
"Ulusal Sorun"un bir parçası veya günlük yaşama yansıyan bir sonucu, eğer "çözüm"ü işaret etmiyorsa veya çözüme hizmet etmiyorsa, söz konusu ulusal topluluğu heyecanlandırmaz, ayağa kaldırmaz, fedakarlığa hazırlamaz, umutlandırmaz...
Ve "umudu olmayan at koşmaz!"
Bu, eğer daha bütünlüklü ve çözüm odaklı bakış açısının parçası olmadıkça sosyal kültürel faaliyetlere de ilginin olmayacağı, ya da sosyal kültürel faaliyetleri büyütmenin yolunun, çözüm umudu vermekten ve bu umudu büyütmekten geçtiği anlamına gelir.
Bu umut ne kadar büyürse bizim saflarımızda mücadeleye destek ve katılım da o kadar büyür, ama karşı tarafta da korku büyür; "çözüm" arayışları hızlanır. Yoksa daha büyük kaybedeceklerdir!
Paul Goble'ın yazısına konu ettiği İvanov'un telaşı bundandır.
Umarım yazıyı herkes okur ve üzerinde düşünür.
Paul Goble'u itibarsızlaştırmak için epey çalıştılar yıllar önce. Yok CİA'ya hizmet ediyormuş, yok Rusya düşmanıymış falan filan...
İtiraz etmiyorum, doğru da olabilir.
Ama piyasadaki başka bilgiler, yazılar, kitaplar, gazete ve dergiler "Kutsal Abı Hayat Kuyusu"ndan mı çıkıyor?
Hemen hepsi bazı güçlerin kontrolü altında değil mi? "Bizim" sandığımız bazı kitaplar, dergiler, makaleler veya yazarlar dahil...
Amacım Paul Goble'u savunmak değil, zaten onun da buna ihtiyacı yok. Ama takip edenler bilir, Goble, bizim takip edemediğimiz kaynakları tarar ve ilgili olanları, ekleme çıkarma yapmadan, kaynak vererek, aktarır. En fazla "sonuç" kısmında kendi düşünceleri olur.
Hakkında spekülasyon yapılmasının ve Rusya'da yasaklanmasının asıl nedeni, onun kamuoyuna aktardığı bu bilgiler veya haberlerdir.
Özetle sistem, kendisini rahatsız eden düşüncelerin yayılmasına engel olmak ister, yasaklar; ama aynı zamanda bu düşünceleri yayanları itibarsızlaştırmaya, gözden düşürmeye çalışır.
Yalan dolan, herşey serbesttir!
Aslında kendileri daha sıkı takipçileridir bu insanların, ama onlar "iz bırakmadan" takip ederler... Yazıların okunmasını ve yazarlarının isimlerinin duyulmasını, bilinmesini istemezler.
Bu, bir "kontr gerilla" yöntemidir. Konuyu daha iyi anlamak isteyenler ve İngilizce bilenler, "karşı propaganda" konusunu güzel özetleyen Michael McClintock'un kitabını okuyabilirler.
İvanov, "Çerkesya Projesi"ne desteğin hem diasporada, hem de Kafkasya'da büyüdüğünü söylüyor. Tabii Çerkesya'nın başına "büyük" getirerek. Böylece Çerkes halkının tarihi vatanı Çerkesya'da birlik olmasını ve tarihi Çerkesya'nın yeniden inşa edilmesini isteyenleri "yayılmacı", "megalo manyaklar" gibi göstermek için.
Ama bu "proje"nin haklılığının ve haklı olduğu için yayıldığının da farkında İvanov. Bu nedenle, "daha alt düzeyde taleplerimize yanıt vererek" bu gelişmenin önünü almayı tavsiye ediyor devlete.
Mutlaka kendine, gücüne, haklılığına güvenmeyen; ulusal mücadeleyi örgütleme cesaretinden yoksun birileri bu önerilerin üzerine balıklama atlayacaklardır.
Ama biz "Çerkesya'nın Yeniden İnşası" talebimizden vazgeçmeyeceğiz.
Çünkü tarihi vatanımız Çerkesya'nın yeniden inşası, Çerkes Halkının Çerkesya'da birliği ve vatana dönüş bizim hakkımızdır. Çerkes Sorunu'nun çözüm adresidir.
Ki İvanov "tarihi vatanına geri dönmek isteyen Çerkeslerin organize dönüşünü sağlamayı, kalıcı oturum alma işlemlerinin kolaylaştırılmasını..." da öneriyor.
Yani "Çerkesya" ve "Çerkesya'nın Yeniden İnşası" talebi, "Vatana Dönüş"ün önünü kapamıyor; tam tersine "daha ileri taleplerin önünü almak için bir ara çözüm olarak" devlete öneriliyor.
Öyleyse artık "Dönüşçüler" de "Çerkesya" söyleminden korkmasın! Bu söylem veya talep meşrudur, hatta yasaldır. Ki, Nalchık'ta bana bu yönde ( terör, aşırıcılık falan ) yapılan suçlama da düşmüştü.
Sonuç olarak, yıllardır yazıyoruz, anlatıyoruz, gücümüz yettiğince örgütlüyoruz. "Çerkesya söylemi" tarihte, 1861'den sonra, ilk kez hem vatanda hem de diasporada yaşayan Çerkesleri bir vizyonda birleştiriyor. Çerkes Sorunu'nu devletin gündemine sokuyor.
Şimdi bu Vizyon etrafında birleşme zamanı!
* Paul Goble'un yazısını bu linkten okuyabilirsiniz. http://windowoneurasia2.blogspot.com/.../greater...