Her Tarihte Bir İnsan, Her İnsanda Bir Tarih Var; Didem Şahin'de Hem Tarih Hem de İnsan Var...

Antalya'dayım, Altın Portakal Film Festivali günleri, hava çok güzel ve Didem Şahin de Antalya'da...

Kısa bir süre önce, kanser tedavisine başladığını ve üzerinde çalıştığı projeleri anlatmış, "işte Didem" demiştim. Hayat dolu ve üretken. 

Son filmi, "ACI ve TATLI", dün Antalya Altın Portakal Festivali'nde Ulusal Belgesel Film Yarışması dalında seyirciyle buluştu. 

Didem'i görmek ve dinlemek gerçekten çok güzeldi. 

Ve Filmini izlemek...

Daha önce sinemayı sevdiğimi söylemiştim sanırım. Özellikle yeni filmleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Öyle Holywood gibi dev bütçeleri olmayan, ama dev yürekli yeni yönetmenleri ve sanatçıları. 

Son yıllarda İran sineması ilgimi çekiyordu. Küçücük bir mekanda, tanınmamış, ama hayatı tanıyan sanatçılarla çektikleri filmlerle sizi ekrana kilitliyorlar. Ve oyuncular sanki rol yapmıyor, yaşıyorlar. 

Bir odada veya bir arabada iki-üç kişi arasında geçen bir hikaye, "starsız" ve küçücük bir bütçeyle çekilen bir film ne kadar ilginç olabilir ki, demeyin. Oluyor. 

Didem'i ve filmini gerçekten çok merak ediyordum. Programımı iptal ettim ve hem Didem'i hem filmini görmeye gittim. 

İyi ki gitmişim.

Didem gürül gürül akan bir hayat gibi. Ve belki de çoktan bundan sonraki projesine başladı. 

Filmi, daha önce hiç izlemediğim bir tarz. Belgesel desem, değil; tarihi desem, o da değil. Biyografi de değil... 

Hepsi! Filmde hepsi var. Hepsinden var. Tam tadında ve çok uyumlu bir şekilde harmanlanmış. 

Sadece bir hayatı değil, tarihi; hatta sinema tarihini sığdırmış filme. Ninenin o "sessiz", doğal, ama müthiş bakışlarında sessiz sinema var. Gülüşünde realizm. Arada akan belgesel görüntüler ve müzik. 

Bir de: Didem'in filminde kimlik yok. Hem geçmişi ve bugünü hem de geleceği yaşayan; hem geldiği yerden beraberinde getirdiğini hem de gittiği yere beraberinde götürdüğünü, içinde ve içine taşıdığını yaşayan kimlikler var.   

Amerikan, Fransız, İran değil; Çeçen, Türk, Alman da değil. Akıp giden hayatın ve tarihin, ellere, gözlere ve dillere sinen izleri...

Didem kendi tarihini anlatmış ve tarihe bir insan hediye etmiş.     

Teşekkürler Didem, iyi ki varsın. Merakla bundan sonraki projeni bekliyorum.

Hatko Schamis.

09.10.2021