Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencileri bir senedir, üniversitenin özerkliğini savunuyor, "kayyum Rektör istemiyoruz" diyorlar. Şimdiye kadar bir çok etkinlik örgütlediler, gözaltına alındılar, işkence gördüler, tutuklandılar. Ama vazgeçmediler.
Perit, ( Caner Perit Özen ) arkadaşı Ersin Berke Gök ile birlikte böyle etkinliklerden birinden sonra, 6 Ekim 2021'de, tutuklandı, 3 ay hücre tipi hapishanelerden birinde tutuldu. 7 Ocak 2022'de tahliye oldu.
Duyduğumuzda, Perit'in isminden hemen "Çerkes" olduğunu anladık ve şaşırmadık... Çünkü Çerkesler yaşadıkları ülkelerin ekonomik, siyasal ve kültürel yaşamına hep aktif olarak katılıyorlar, ama bizim bunların çoğundan haberimiz bile olmuyor.
Bir nedeni, böyle hayatın şu veya bu alanında öne çıkan ve başarılı olan arkadaşlarımız ve gençlerimiz kamuoyuna Çerkes kimlikleri ile tanıtılmıyorlar. Diğer nedeni ise, biz; kurumlarımız yine şu veya bu nedenle veya kaygıyla, bu arkadaşlarımıza sahip çıkmıyoruz.
"Çerkeslik", sadece Çerkes dili, kültürü ve halkoyunları sanıldığı; kurumlarımız çoğunlukla-sadece bu alanlarda çalıştıkları için, bu kulvarın dışında, ama hayatın içinde olan insanlarımıza tanımıyor, çoğu zaman onların ne kadar "Çerkes" olduklarını sorguluyoruz.
Perit, Çerkesçe "savaşçı, öncü, önder, lider" demektir. Tarihimizde önemli bir yeri ve anlamı var. Bu nedenle, "Perit"in Çerkes olduğunu hemen anladık. Çocuklarımıza Çerkes isimlerinin verilmesinin bir yararı da bu olsa gerek: Birbirimizi daha kolay buluyoruz.
Yani, belki bizim "Çerkeslik" tanımımıza giren işlerden başka şeyler de yapıyor, ama Perit, bizim; "Perit"in hakkını veren bir gencimiz.
Adaletsizliğe tavır alıyor, tutuklanıyor, ama dik duruyor.
7 Ocak'taki duruşmada, herşeyi göze alarak; "tutsaklığım siyasidir, ceza ve gözdağı mahiyeti taşımaktadır... Bizler yalnızca eğitim hakkı gasp edilmiş dayak yiyen zavallı gençler değiliz. Haklı olduğumuz bir mücadele var, bizim kayyumlar gibi önünde el pençe durduğumuz hesap verdiğimiz efendimiz yok” diyor. "Adığelik İnsanlıktır" diyen atalarımız gibi, atalarımızdan aldığı güçle.
Caner Perit Özen’in annesi Canseri Özen de onurlu ve cesur.
“Bizler, çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirlerle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki sevgili Berke’nin de dediği gibi, ‘Mücadele, umuttur.’ Mücadeleden vazgeçmiyoruz. Berke ve Perit’e özgürlük. Bundan sonrası hepimizde” diye konuşuyor.
İkisi ile de gurur duydum. İkisi de bizim insanımız. Yüzyılların adalet, hak ve hukuk özlemi ve haksızlıklara öfkesi var duruşlarında.
Ve umutlandım.
Çünkü Çerkes halkının geleceğini Çerkes kimliği ve adalet, özgürlük, demokrasi bilinci güçlü olan; Çerkes kimliğine, diline, kültürüne ve tarihi vatanımız Çerkesya'ya sahip çıkan gençlerimiz inşa edecekler.
Çünkü "Çerkeslik", daha güzel bir dünya mücadelesinin içindedir. Çerkes halkına sadece daha güzel bir dünyada yer var.