Savaş Başladı, Artık Algı 'Gerçek'tir

#8062 Ekleme Tarihi 03/03/2022 11:15:18

Putin'in Şubat 2007'de Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşma çok önemliydi. Çünkü Putin, bu konuşmasında sadece herhangi bir devleti veya bir devlet adamını değil, "tek kutuplu dünya düzeni"ni ve NATO'nun doğuya doğru genişlemesini eleştiriyor, bu düzene direneceklerini bütün dünyaya ilan ediyordu. 

Putin'in bu konuşmasından beri, dünyada bir yandan yeni siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler ve/veya ittifaklar kurulur ve yeni bir dünya düzeninin köşe taşları döşenirken; "tek kutuplu dünya düzeni"nin hakim güçleri de saflarını sıkılaştırmaya çalışıyorlar. 

2008 yılında Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan savaş; "Arap Baharı"; Irak, Libya, Suriye, Yemen ve daha bir dizi Afrika ülkesinde yaşanan kirli savaşlar; "Majdan Devrimi"; İŞİD... yıkılan ülkeler ve hayatını kaybeden milyonlar hep bu yeni dünya düzeninin doğum sancıları ve "tek kutuplu dünya düzeni"nin direnişidir.   

Bugün Ukrayna'da yaşananlar da!

Savaş kaçınılmaz mıydı? Evet kaçınılmazdı. 

Ukrayna'da olmasa, başka bir yerde, başka bir zamanda; ama mutlaka Rusya sınırlarına yakın bir yerde ve/veya Rusya'nın çıkarlarını doğrudan tehdit eden bir savaş çıkacaktı. 

Ve Rusya da ABD veya "Batı" da bu savaşa hazırlanıyordu. 

Ki, Biden bugün, "Müttefiklerimizle birlikte aylarca Rusya’ya karşı atılacak adımlar üzerinde çalıştık" derken, sadece bu savaşa hazırlandığı değil, bu savaşı hazırladığı gerçeğini itiraf ediyordu. 

Ama tetiği ilk çeken Rusya olduğu için, gerçeği görmek artık çok zor. 22 Şubat'ta, yani savaş başlamadan bir gün önce, "tarafsızlığı görüşmeye hazırım" diyen Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin sonra neden geri adım attığını da kimse merak etmeyecek.  

Bu açıklamasından sonra ABD'nin, Zelensky'e "Ukrayna'dan sağ salim çıkmasına yardım etmeyi" teklif ettiği haberi düştü gazetelere. Ama "fısıltı gazeteleri", birilerinin Zelensky'i bu açıklaması nedeniyle ölümle tehdit ettiğini yazıyorlar...

Rusya'yı böyle köşe sıkıştırmış, savaşa bu kadar hazırlanmışken bir tiyatro sanatçısının oyunu bozmasına izin veremezlerdi. Zelensky oyun kurmaya çalışmamalı, rolünü oynamalıydı. Oynadı da...

Rusya bu oyunu göremedi mi? 

Başından beri sorunu Ukrayna ile değil; ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa ile görüştüğüne göre, görmüş olmalı. Rusya, Ukrayna ile değil, daha çok Batı ile görüşüyor, çünkü Ukrayna ilgili olan talepleri bile Ukrayna'yı aşıyor. Karar mercii Ukrayna değil.

Artık savaş başladı ve şimdi bütün dünya ve Çerkes camiası ikiye bölünmüş durumda. Kimileri Rusya'nın yayılmacı, saldırgan; diğerleri, Rusya'nın haklı olduğunu düşünüyorlar. Böyle durumlarda herşeyi "siyah beyaz" görmek mümkün ve en kolay olanıdır. 

İnsanlar önce taraf olur, sonra yaptıkları tercihi haklı çıkaracak haberlere, argümanlara inanırlar. Algıları "gerçek" olur. 

"Savaşta önce gerçekler ölür" denmesinin nedeni de budur. 

Rusya'nın haklı olduğunu düşünenler, Rusya'nın hala sosyalist veya ABD emperyalizmine direnen 'bir ülke' olduğunu sanıyorlar. 

Halbuki Rusya, o ne kadar sosyalist olduğu da tartışmalı geçmişinin üzerine kalın bir çizgi çizmiş, yarım yamalak sosyalizmin ekonomik, siyasal ve ulusal bütün kazanımlarını bir bir yok eden, üniterleşmeye çalışan bir kapitalist-emperyalist ülke artık. 

Yoksulluklar ve yolsuzluklar içinde yüzen; demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini varlığına bir tehdit; fikir özgürlüğünü ve insan hakları örgütlerini "ajan faaliyeti" olarak gören bir ülke, bir diktatörlük. 

Hatta Rusya halklarına "kötü örnek" olabileceklerinden korktuğu için sadece Rusya'da değil; çevresindeki ülkelerde de demokrasinin gelişmesini istemiyor. 

Şimdi "tek kutuplu dünya düzeni"nin değişmesini ve dünyanın yeniden paylaşılmasını istiyor. 

Batı'yı haklı bulanlar ise, ikinci dünya savaşından beri 39 ülkeye saldıran, milyonlarca insanı öldürenin Batı olduğunu unutuyorlar...  

O küçücük, hiç bir ülkeyi tehdit etmeyen bir ada ülkesi olan Küba'yı bile neden 60 yıldır ambargolarla boğmaya, yok etmeye çalıştığını sorgulamıyorlar...

Afganistan'ı taş devrine döndürdüğünü, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de milyonlarca masum insanı öldürdüğünü unutuyorlar.

Dünya halklarından çaldıkları ile kendi halklarına nispeten rahat bir yaşam sunan bu ülkeler veya Batı değil mi diktatörleri de besleyen?   

Ukrayna, bu iki emperyalist gücün savaş alanı ve kurbanı oldu. 

Putin'in 12 temmuz 2021 tarihinde, Ukrayna ve Rus halklarının kardeşliği üzerine anlattığı "tezleri" ve savaşı başlatmadan bir kaç gün önce Ukrayna ulusunu aşağılayan sözleri tam bir rezaletti.

Kiev Knezliği, bir Rus devleti değil, bugün Rusya, Belarusya ve Ukrayna'da yaşayan kardeş Slav halklarının bir federasyonuydu. 

Ukrayna halkı, o tarihten beri uluslaşmaya ve kendi devletini örgütlemeye çalışıyor. Çok savaştı, çok acılar çekti. Ulus olmayı da, kendi bağımsız devletine sahip olmayı da çoktan hakketti. 

Fi tarihindeki kan ve gen veya akrabalık-kardeşlik ilişkileri üzerinde bir ulusal kimliğin inşa edilemeyeceğini Putin'in bilmesi gerekirdi.

Ukrayna'da Rus kimliğine, diline ve kültürüne yönelik ırkçı-faşist saldırılara veya Ukrayna'nın Rusya'ya yönelik siyasi-askeri tehditlerin üssü olmasına yönelik eleştirilerini ve taleplerini Ukrayna halkına ve tarihine hakaret etmeden dile getirmeliydi Putin. 

Ve Ukrayna'nın BM tarafından tanınan sınırlarını tartışmamalıydı. 

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ayrılan ve kendi bağımsız devletlerini kuran ülkelerin sınırlarını tanımadığı anlamına gelen sözleri, Kırım'ın işgalini ve ilhakını haklı göstermek için ileri sürdüğü bahaneleri kabul edilemez. 

Bu coğrafyaların tarihini Çarlık Rusyası ile başlatan Putin, bu coğrafyalarda Çarlık Rusyasından önce de insan topluluklarının yaşadığını; Moskova merkezli Çarlık Rusyasının bu coğrafyaları fethettiğini, yerli halklarını yok ettiğini-köleleştirdiğini, taşıma Rus nüfus ile demografik yapılarının değiştirildiğini bilmiyor mu? 

Rusya'nın Ukrayna'dan kendisine yönelik bir siyasi-askeri tehdide itiraz etmesi anlaşılır, ama bu uyduruk tarih anlayışı ve Ukrayna'ya, haklı taleplerini zorla, askeri yöntemlerle kabul ettirmek istemesi kabul edilemez.

Rusya'nın bir hesap kitap hatası yatığını sanmıyorum. Bir Rus generalin, verilen büyük kayıplar sonrası, dün dile getirdiği gibi, "elinde zeytin dalı" ile savaşa girmesinin mantıklı nedenleri vardı.

Ukrayna halkını düşmanlaştırmak istemedi Rusya. Bu nedenle yüksek can kayıplardan kaçınmaya çalıştı. Ukrayna'nın önce askeri, sonra idari altyapısını vurdu. Hemen hemen hiç bombalamadı veya bombalamadan önce, "sivil halkın bölgeyi boşaltmasını istedi".  

Bu, bir hesap kitap hatası değil, savaş sonrası düşünülerek yapılmış; yüksek can kayıplarının, Ukrayna halkının Rusya'ya yönelik öfkesini ve direnme dinamiklerini büyüteceğini hesaba katan bir tercih. 

Aynı zamanda diyalog kapısını sürekli açık tutması, hatta Ukrayna delegesinin ABD'nin tavsiyeleri ile görüşmelere geç gitmesini ve Rus heyetini bekletmesini içine sindirmesi aynı tercihin bir sonucu. 

Batı'nın çoktan istediğini aldığını düşünüyorum. Ukrayna halkının kanı üzerinden; hegemonyasına itiraz eden Rusya'yı, hatta Rus olan canlı cansız herşeyi düşmanlaştırmayı ve izole etmeyi başardı. 

Avrupa ile Asya arasına kalın bir duvar ördü. Almanya ve Fransa'ya diz çöktürdü. Rusya'ya sınırı olan ülkelerde Rus korkusunu büyüttü.

İnsanların zihinlerinde artık saldırgan Rusya ve Putin algısı var. Bu algı, Rusya'ya yönelik bütün yaptırımların ve saldırıların meşru  zemini olacaktır. Dünyanın bir çok ülkesinde hala kan dökmeye devam eden Batı, elindeki dev propaganda araçları ile bunu başardı.

Ben hayata bir Çerkes ve bir insan olarak bakıyorum. 

Kasım ayında gittiğim Almanya'da ziyaret ettiğim "Diaspora ve Soykırım Araştırma Enstitüsü" başkanı Mihrab'ın sözleri hala kulaklarımda: "Soykırım sadece bir eylem değil, hafızadır".

Rusya imparatorluğu tarafından soykırıma ve sürgüne maruz kalan Çerkes halkının bir ferdi olarak, hafızam hala canlı ve Rus olan her şeye sahip çıkan, yücelten Rusya Federasyonu'nun Çerkes halkının sorunlarına karşı kayıtsız kalmasını; Ukrayna'da veya dünyanın her hangi bir yerinde yaşayan Rusların canlarını, kimliklerini, dillerini, kültürlerini korumak için gösterdiği hassasiyeti Çerkeslerden esirgemesini içime sindiremiyorum. 

Bir gazetecinin, "gerçekten nükleer silahı ilk kullanan ülke olabilir misiniz" sorusunu, "eğer bu dünyada Rusya'ya ve Ruslara yer olmayacaksa, o zaman böyle bir dünya da olmasın" diyebilen Putin'in, başkalarının da "eğer bu dünyada veya Rusya'da bize yer olmayacaksa, o zaman böyle bir dünya da Rusya da olmasın" diye düşünebileceklerini bildiğini sanıyorum.     

Vatan, karnımızı doyurduğumuz değil; bir ulus olarak varlığımızı ve geleceğimizi garanti altına aldığımız coğrafyadır. Ve ben, vatanımız değil, mezarımız olacak bir coğrafya için, canımı feda etmem. 

Savaşın "bir insanlık suçu" olduğuna inanıyorum.

Bu nedenle savaşa karşıyım. Ve savaşa karşı olan milyonlar "savaşa hayır" diyerek sokaklara çıkar, asker olmayı reddederse, hiç bir ülke veya güç savaş başlatmaya cesaret edemez.  

Dünyanın dört bir tarafından "gönüllü" katilleri, faşistleri, ruh hastalarını toplayıp, Rusya'ya karşı bir ordu kurmak, böylece savaşı uzatmak isteyen Batı'ya rağmen, Ukrayna ve Rusya arasındaki görüşmelerin yakında olumlu sonuçlanacağına, çatışmaların duracağına, Ukrayna'nın Rusya'yı tehdit etmeyecek bir statüyü kabul edeceğine ve Rusya'nın Ukrayna'nın kendi geleceğini tayin etme hakkına saygı duyacağına inanıyorum. 

Ama Rusya'nın Ukrayna'ya asker gönderdiği gün olan, 24 Şubat, tarihe Putin'in düşüşünün ve Rusya Federasyonu'nun siyasi olarak değişiminin başlangıcı olarak geçecektir. 

Artık "askeri zaferler" değil; daha çok demokrasi, daha çok insan hak ve özgürlükleri ve daha kaliteli yaşam isteyen Rusya halkları, Rusya Federasyonu elitlerini bu değişime zorlayacaktır.      

Çerkes halkı, kendi çıkarları için savaşan taraflardan birinin değil; barış, demokrasi, özgürlük, insan hak ve özgürlükleri isteyenlerin saflarında olmalı; Çerkes halkının geleceği için yaşamalı; gelecek vizyonumuzu artık daha yüksek sesle anlatmalıdır.

Öfkelerimizi, önyargılarımızı kontrol etmeli; sloganlarımız ve kendimizi ifade ederken kullanacağımız her kelime vizyonumuza ve çıkarlarımıza uygun olmalıdır.

Hatko Schamis

03.03.2022

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks