Şimdi Vekil Güç Olmanın Değil; Dağlara Taşlara “Çerkesya” Yazmanın Zamanı

#10724 Ekleme Tarihi 03/10/2024 06:58:19

Bir önceki yazım Facebook tarafından kaldırıldı. Yeteneklerinden bahsettiğim için Nasrallah'ı desteklediğimi sandılar belki de. Veya, kendimi abarttım diyelim, bir şeyi deşifre ettiğim için.

Bu arada dün, İran İsrail'i balistik füzelerle vurdu! İran yanlısı veya İsrail karşıtı güçler kutlama yapıyor; İran, intikam aldı, gücünü gösterdi diyorlar. Ama gerçek öyle değil. 

İran yine saldırı öncesi ABD'yi ve/veya İsrail'i haberdar etti. ABD ve İsrail de "vatandaşları"nı saldırıdan saatler önce "sokağa çıkmayın" diye uyardı. 

Daha da ilginci, saldırı! bittikten bir kaç dakika sonra, İsrail hava sahasını uçuşa açtı, vatandaşlarına sığınaklardan çıkabilirsiniz dedi. Nereden biliyorlardı "saldırı"nın bittiğini? 

Ve sonra İran, "bitti, intikamımızı aldık, savaş istemiyoruz" açıklaması yaptı.     

Artık daha emin oldum: İran savaş istemiyor, bunun için birşeyleri sineye çekmeye hazır. 

İran Cumhurbaşkanı, "ABD bize Gazze'de ateşkes sağlanacağını söylediği için, suikastlere cevap vermedik, bekledik, aldatıldık" dedi, ama (bütün) gerçeği söylemiyor. 

İsrail, ilk günden beri "İsrail'i tehdit edecek hiçbir güç kalmayıncaya kadar savaşa devam edeceğiz" diyor, bu nedenle ateşkes istemiyor. Hatta rehineleri de gözden çıkarmış durumda.

Bu, Hamas'ın ve Hizbullah'ın tasfiye edilmesi ve bu örgütlere destek veren nüfusun İsrail sınırlarından uzaklaştırılması demek. Bu hedefine ulaşıncaya kadar durmayacak.

Bu güçler İran tarafından örgütleniyor ve silahlandırılıyor, İran olmasaydı Hizbullah da olmazdı, bu nedenle İran "en büyük hedef". 

Eğer bir görüşme ( ve anlaşma ) yapılmışsa, ki mutlaka yapılmıştır, İran'a, "şartlı" ateşkes sözü verilmiştir. Nedir bu şart? Devrim Muhafızları ve Hamaney dahil İsrail'i tehdit eden bütün güçlerin ve kişilerin tasfiye edilmesi.

Hamas'ın ve Hizbullah'ın liderlerinin ve komutanlarının tasfiye edilmesi böyle mümkün oldu. 

Ama içeride huzursuzluk artınca, önce İran'ın Gorbaçov'u Pezeşkiyan susturuldu, ardından İsrail'in dağıtılmasını istediği Devrim Muhafızlarının da komutanı olan Hamaney korumaya alındı.   

İsrail, "100 yılda bir gelebilecek" bu fırsatı kaçırmamak, İran'ı, nükleer gücünü ve enerji altyapısını yok ederek, tehdit olmaktan çıkarmak ve siyasi olarak değiştirmek istiyor.    

Öyleyse İran ne yaptı?

Önce bir pazarlık yaptı. İsrail'in, içindeki ve sınırlarındaki "düşmanları"na büyük darbeler vurmasına yardım etti, sonra prestijini kurtarmak için yine saldırır gibi yaptı.    

İsrail'e, daha doğrusu Batı'ya bu kadarı yeter mi? Yetmez diye düşünüyorum. 

Hazırlıklar daha büyük bir hedef; Ortadoğu'daki ( geleneksel ) Batı karşıtı damarın yok edilmesi için yapıldı. Bazıları Abraham anlaşması ile kendiliğinden bu çizgiye geldi, bazıları da sopayla getirilecek.

Emperyalizm, "özerk bölgesel güç" de istemiyor artık! Türkiye'nin gelişmelerden büyük kaygı duymasının nedeni de bu! 

Bir "Dünya Savaşı" yaşanıyor, "yeni dünya düzeni"nin nasıl olacağını bilmiyoruz. Biz kesinlikle savaşlardan uzak durmalıyız.

Sonucunu etkileyemeyeceğimiz hiçbir savaşın bileşeni olmamalıyız. Kendi gücümüzle sonuç alamayacağımız hiçbir savaşa girmemeliyiz. 

Çünkü siyasi sonuçlarını örgütleyemeyeceğimiz her askeri eylem bizi "vekil güç" durumuna düşürür.

En azından savaşmak için gerekli silahları ve parayı... veriyorlar size, karşılığında mutlaka bir şeyler isterler. Onların istediklerini yapmak zorunda kalırsınız. Hizbullah'ın açmazı buydu! 

Ve siyasi güçler bir gün uzlaşır, anlaşır ve biz öldüğümüzle kalırız.   

Burada en tehlikeli ve en aldatıcı olan, savaşan güçlerden birinin çıkarları ile bizim çıkarlarımızın örtüşüyor gibi görünmesidir. 

Saf olmamalıyız:

Bugün dünyada "mutlaka bir Çerkesya olmalı" diyen kimse, hiç bir güç veya bir ülke yok. Eğer Rusya Federasyonu küresel bir güç olmak istemese, Batı ile el bebek gül bebek geçinir. Hatırlayın, bir zamanlar Batı'nın ticaret ortağı ve Avrupa'nın enerji tedarikçisiydi; G7, G8 olmuştu; Nato'ya girmesi gündemdeydi. 

Biz Çerkes halkının geleceğini garanti altına almak için mücadele ediyoruz. Çerkesya, bir vatan olarak, bize bu imkanı sunacaktır. Ama Batı, Rusya Federasyonu'nun küresel bir güç olmasını engellemek istiyor.

Bizim Rusya Federasyonu'ndan bir şeyler talep ediyor olmamız, çıkarlarımızın Batı'nın çıkarları ile örtüştüğü anlamına gelmiyor.      

Bunu en güzel ifade edenlerden biri de, Çarlık Rusyası ile savaşırken, Çerkeslere destek vermek için gelen Lapinsky'nin şu sözleri idi: 

"Polonya'nın bağımsızlığını kazanabilmesi için, Rusya'nın zayıflaması gerekiyor. Bu nedenle Çerkeslerin kazanmasını istiyorum..."  

Bizim, süreci yakından takip edip fırsatları iyi kullanmamız, siyasi olarak kazanamayacağımız savaşlara girmememiz; sahip olduğumuz siyasi kurumları güçlendirmemiz; Çerkes halkının vatanda birliği: Çerkesya'nın yeniden inşa edilmesi için çalışmamız gerekiyor. 

Fazlasına gücümüz yetmez! 

Fazlası, vekil güç olmaya kapı aralar...

Çerkesya'yı disporada ve vatanda her yerde anlatmalı ve tartışmalıyız. Bazı "Çerkesyacı" örgütlerin Rusya Federasyonu tarafından "yabancı ajan" ilan edilmiş olması kimseyi yanıltmamalı. 

Onların yasaklanmasının nedeni, "Çerkesyacı" olmaları değil; Rusya Federasyonu'nun yıkılması-parçalanması için çağrı yapmış ve/veya böyle çağrılar yapan güçlerle yanyana gelmiş olmalarıdır. Halbuki, Çerkesya'nın yeniden inşa edilmesi için böyle bir şey gerekmiyor.

Şimdi dağlara taşlara "Çerkesya" yazmanın, Çerkes halkını Çerkesya vizyonu etrafında birleştirmenin zamanı! 

Gerisi hayat...

Hatko Schamis

03.10.2024

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks