Bazı Çerkes kurumlarını ve aktörlerini ideolojik olarak uzun zamandır eleştiriyorum. Bu, bir sır değil. Ulusal bir vizyona sahip olmamız gerektiğini; kurumlarımızın ve bütün sosyal kültürel faaliyetlerimizin bu vizyonu güçlendirmesi ve/veya yakınlaştırması gerektiğini anlatıyorum.
"Her ulusun dil, kültür, vizyon, toprak birliği vardır; bizim de olmalıdır. Bu, ancak tarihi vatanımız Çerkesya’da mümkündür. Bunun için, vatan ile güçlü bağlar kurmalı, onu ekonomik-siyasi-demografik olarak güçlendirmeli, vatanın ihtiyaçlarına göre kendimizi yeniden yaratmalıyız" diyorum.
Bu süreçte, taleplerimizi net-açık ve anlaşılır bir dille anlatmamız; hak ve özgürlüklerimizi talep etmemiz gerekiyor. İ
Barışçıl ve demokratik yöntemlerle.
Demokratik bir Rusya Federasyonu’nda Çerkes Sorunu çözülebilir. İspanya'da, Putin'den aşağı kalmayan Franko'dan sonra ulusal sorunların büyük ölçüde çözülmüş olması gibi.
Bu nedenle savaşa, Çerkes gençlerinin dünyanın her hangi bir yerinde, bizi doğrudan ilgilendirmeyen savaşların tarafı-askeri olmalarına karşıyım.
Çerkesya Hareketi ve Yurtseverler, uzun zamandır; hatta siyaset sahnesine çıktıkları ilk günden beri bunları anlattılar.
Bunlar, bizim stratejik ilkelerimizdir.
Son yazımdan sonra birileri bana, hem açık platformlarda hem de özelime yazarak, epey hakaret ettiler. Bunların bazıları çakal, bazıları soytarı: Çakallar çoğunlukla mahlas kullanıyor, soytarılar kendilerini göstermeye çalışıyor.
Bir tanesi, biraz genç bir soytarı, benim-bizim hep özgür Çerkesya’yı anlattığımı/zı, şimdi değiştiğimi/zi iddia ediyor. Zaten hep saçmalıyormuşum…
Uyduruyorsun soytarı!
Ben şimdiye kadar yüzlerce yazı, binlerce sayfa yazdım. Ama bunların hiç birinde “özgür Çerkesya” için mücadele ettiğimizi söylemedim. Aramıza bu düşüncelerle katılanlar, sağda solda bu düşünceleri dile getirenler oldu. Ama ne ben ne Çerkesya Hareketi hiçbir zaman bu düşünceleri dile getirmedik, yazmadık.
Başka, yaşı biraz daha büyük bir soytarı, “Batı”yı eleştirmemin, benim sosyalist siyasi birikimimden kaynaklandığını iddia ediyor.
Logomuzda yıldız olduğu için, bizim komunist olduğumuzu iddia edenler gibi...
Bre soytarı, sen fanüste mi yaşıyorsun? Hiç gazete okumuyor, hiç televizyon seyretmiyor musun? Bu savaşın taraflarını, “Rusya ve Batı” diye tanımlamayan mı kaldı? Peki ben “Batı” dediğim için neden “komunist” oluyorum? Ve/veya komunist olmak suç mu?
“Batı”nın kendisi bile “Batı” demiyor mu? Sen hiç “Batı toplumları” veya “Doğu toplumları” diye bir şey duymadın mı? Duymadıysan böyle pervasız kalem oynatma cesaretini nereden alıyorsun?
Başka biri, o bir çakal, mahlas kullanıyor; "Rusya Ukrayna’ya saldırmadı mı? Rusya demokratik bir ülke mi? Niye Rusya’yı savunuyorsun" diye soruyor.
Beyinsiz Çakal, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığını ne zaman inkar ettim? Veya Rusya’nın demokratik bir ülke olduğunu ne zaman iddia ettim?
Ama dünyada sınırlarına kendisini tehdit edecek bir gücün veya silahın yerleş/tiril/mesini seyredecek bir tane ülke var mı?
Küba krizi neden çıkmıştı? Suudi Arabistan Yemen’e neden saldırdı? Türkiye Irak’ta veya Suriye’de ne yapıyor?
Rusya, Ukrayna’nın Batı ile yakınlaşmasına değil; NATO’ya girmesine; kendisini düşman ilan eden NATO’nun Ukrayna'yı silahlandırmasına karşıydı. Bunu açık açık ilan etti ve dünyadan “kolektif bir güvenlik anlaşması” yapılmasını istedi.
Ama Batı bunu reddetti.
Emin ol, bunu kimse, hiç bir ülke istemez. Bu nedenle Küba’ya füzelerin yerleştirilmesini, ABD savaş nedeni saydı. Ve Türkiye Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasını, Irak’ta ve/veya Suriye’de bir Kürt devletinin kurulmasını savaş nedeni sayıyor.
Bugün, 42 ülke Ukrayna’ya askeri ve ekonomik yardım yapıyor, silah ve asker gönderiyor. Daha dün, Almanya dışişleri bakanı “Rusya ile savaş halindeyiz” dedi. Yani bu savaşı Batı hazırladı, Batı yönetiyor ve Batı istediği zaman bitecek.
Sen bunları okumuyor musun? Okuyorsan nerenden okuyorsun?
Başka bir çakal, o da mahlas kullanıyor, bana bu yazdıklarımı Rusya konsolosunun yazdırdığını söylüyor. Mahlas kullanıyor, çünkü camiada bilinen isminin böyle çakallıklarla kirlenmesini istemiyor.
Ulan Çakal, daha 2014 yılında, ortada savaş mavaş yokken, ben “Dünyayı Ukrayna’dan Tehdit Eden Savaş” başlıklı 5 yazı yazdım. Bu savaşı 7 yıl önce haber verdim. Hatta henüz Rusya bile Minsk’ten umutluydu, Ukrayna’yı ikna edebileceğini sanıyordu.
Eğer konsolos/lar/la ile görüşen birini arıyorsan, sağına soluna ve Ukrayna’dan gelip bizi Ukrayna'da savaşmaya davet eden, bunun karşılığında özgürlük vaad eden o milletvekili ( belki de başka bir şey! ) ile boy boy fotoğraflar çektirenlere bak!
Başka bir çakal ise, bu yazı için para aldığımı yazıyor…
Bak Çakal, beni satın alabilecek para daha icat edilmedi. Benim kimseye bir borcum yok. Kuş kadar özgürüm. Bu nedenle, böyle rahat yazıyorum.
Ama eğer bir yerlerden para alanları görmek istiyorsan, dün Suriye’den uçak kaldırmak için Hükümetten para alanlara, TİKA ile görüşenlere, Gürcistan devletinden yardım alanlara, VOA’dan beslenenlere; hatta o kadar uzağa gitmene gerek yok, kendileri açıkça söylüyor zaten, Ukrayna’da savaşma çağrısı yapanlara ve savaşacak olanlara maaş verecek veya yardım yapacaklara bak!
Fatih Sultan Mehmet’ten beri bilinir: Para alan, emir de alır. Ve ben, Allah’a şükür, politik faaliyetlerim için şimdiye kadar kimseden para almadım, almam…
İşin doğrusu şu: Çerkes camiası ve thamadeleri hep “bizi ilgilendirmeyen sorunlara ve savaşlara müdahil olmamamız, artık kimse için savaşmamamız gerektiğini” söyledi. Ukrayna’da savaş başladığında da, “Bu savaş bizim savaşımız değil” dedik. Çerkes gençlerinin Ukrayna’ya gitmemesini, ölüp öldürmemesini istedik. Hatta bizzat İbrahim Yağan, “birkaç yıl hapis yatmak, Ukrayna’da ölmekten veya masum insanları öldürmekten daha iyidir” dedi.
Biz hala bunları söylüyoruz, ama birileri birden bire değişti?
Şartlar mı değişti? Hayır! ABD başkanı Biden, dün, yine “Rusya eğer sınırlarına çekilirse, bu savaş biter” dedi. Ukrayna devlet başkanı Zelensky ise hala "Rusya, sınırlarımızı ve egemenliğimizi tanırsa, barış görüşmelerine başlayabiliriz" diyor.
Yani, Rusya’nın yıkılmasından, dağılmasından; Rusya’nın halklarını kölelikten kurtarmaktan bahseden yok. Öyleyse ne değişti? Bize kim neyin garantisini verdi? Kim böyle bir garanti verebilir?
Rusya’ya karşı savaşanlar bile, “Rusya Ukrayna’dan çıkarsa bu savaş biter” derken, bizim Ukrayna’da savaşacak gençlerimiz “yok daha bitmedi, Çerkesya’yı da kurtaracağız” mı diyecekler?
Çakal, sen salak mısın? Ne yiyip içiyorsun?
Kırım savaşı sonrası Paris Konferansı’nda, çok daha iyi bir durumda olmamıza rağmen, bizi yüzüstü bırakmadılar mı? Suriye’de, daha çok destek isteyen muhaliflere “Bizden ne istiyorsunuz, Rusya ile savaşalım mı?” demediler mi? Afganistan’da kendi kurdukları hükümeti ve orduyu yüzüstü bırakmadılar mı? Çeçenistan’ı ne çabuk unuttunuz? Dudayev’i öldüren füzeye istihbaratı kim verdi?
Başka bir Çakal, Rusya’nın uşağı olduğumu söylüyor.
Ulan Çakal! Rusya Ukrayna’dan çekildikten veya Ukrayna kurtarıldıktan sonra savaşın Rusya’nın içlerine taşınacağını; Barış masasına oturduklarında Ukrayna’nın ve Batı’nın şartlarından birinin Çerkesya’nın özgürlüğü olacağını sana kim söyledi?
ABD’nin kendisi bile, Rusya’da iktidarı değiştirmek veya Rusya halklarını özgürleştirmek gibi niyetlerinin olmadığını söylüyor. Çünkü Rusya halkları ayağa kalkmadan bunun mümkün ve şu anda Rusya'da öyle bir durumun olmadığını biliyor.
Peki sana ne oluyor?
Utanmaz adam, küfür ve hakareti bırak ve Rusya’nın zulmünü değil, Ukrayna’da savaşırsak, Çerkesya’nın nasıl özgürleşeceğini anlat.
Kendilerini özgürlük aşığı, bizi/beni de Rus uşağı ilan ettiler. Niye? Savaşa karşı olduğum/umuz için. “Tek yol savaş” ve savaşa karşı olan, hatta kendilerinden çok daha demokratik ve özgür bir dünya ve Rusya Federasyonu isteyen; ama bunun için demokratik yol ve yöntemlerle mücadele etmeyi savunan bize Rus uşağı diyorlar.
Otpor'dan öğrendiler...
Rusya değişmezmiş, bu mümkün değilmiş! Neden?
Rusya Stalin’den ve Gorbaçow’dan sonra değişti. Ve Yeltzin, Kafkas halklarını onore etti. Benzer bir dönemin bir daha gelmeyeceğini nereden biliyorsunuz? Size malum mu oluyor?
Şimdi yeni bir Dünya Çerkes Birliği kuracaklarmış. Hem Rusya karşıtı olacak hem de vatanla güzel ilişkiler kuracaklarmış…
Komedi!
Beyler, bakın artık bir ordu da var. Boş laf etmeyin, savaşa gidin! Yoksa benim gözümde zerre inandırıcılığınız yok...
Hatko Schamis
29.01.2023