20 Ocak'ta, Rusya Federasyonu'nda burslu üniversite eğitimi almak isteyenler için başvurular başladı. İsteyen her Çerkes genci, Nalchık, Maikop, Çerkessk veya Krasnodar ( Kuban ) Üniversitelerinde istedikleri bölümde okumak için, burslara başvurabilir.
Ben her sene bu başvurular başlayınca heyecanlanırım, "bakalım bu sene kaç gencimiz vatanda okumak isteyecek" diye merak eder, sayının bir önceki seneden daha fazla olmasını isterim...
Bu konu, ilanlar yapılsa da, camiamızda fazla gündem olmaz, bu sene de olmadı. Elbette gençlerimizden bu konuda talep olmalı. Ama kurumlarımızda onlara bilgi verecek, kaygılarını giderecek ve teşvik edecek çalışma da yapılmıyor bence.
Halbuki her açıdan çok önemli bir fırsat bizim için. Çünkü gençlerin vatana adapte olmaları daha kolay. Özellikle de üniversitede, orada yaşayabilmeleri için gerekli olan dili öğrenebilecekleri; arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler kurabilecekleri için.
Benim Nalchık üniversitesinde 2 yıllık kısa bir deneyimim oldu. Güzeldi... Bence vatanda üniversite okumak hem kolay hem de zor!
Kolay, çünkü Türkiye'deki gibi "giriş sınavı" veya "notu" aramıyorlar vatanda. Okumak istediğiniz bölümü siz seçiyorsunuz.
Artı, üniversitede yöneticiler ve hocalar diasporadan Çerkes gençlerinin vatana gelmelerini gerçekten çok istiyor ve gelenlere her konuda yardımcı oluyorlar.
Bunu istismar edenler de oluyor tabii, mesela, derslere doğru düzgün girmeyenler, sınavları ciddiye almayanlar... Çünkü, bir biçimde kendilerine yardım edileceğine inanıyorlar. Ediliyor da!
Ama bu durum, diasporaya farklı yansıyor. "Tembeller", "derslere bile girmiyorlar", "3 kelime Rusça ve/veya Çerkesçe öğrenemeden mezun oluyorlar" veya "üniversite kaliteli değil"... deniliyor.
Tamamen haksız da değiller, haklı da.
Bir insan, çok iyi bir üniversiteden de fazla bir şey öğrenemeden, şu veya bu biçimde mezun olabilir. Ama böyle örnekler, o üniversitenin kalitesiz olduğu anlamına gelmez.
Nalchık'ta da benzer bir durum var.
Benim 2 yıl yaşadığım Nalchık'ta gördüğüm ve bence en önemli sorun, vatana okumaya giden öğrencilerde okul bittikten sonra orada yaşama perspektifinin ( ve imkanının ) olmamasıydı.
Çoğunluk okul bittikten sonra Türkiye'de veya Avrupa'da bir iş bulma hayali kuruyordu. Bu nedenle "denklik" ve "üniversitenin kalitesi" gibi konulara çok takılıyorlardı.
Elbette Nalchık üniversitesi de, Adığey üniversitesi de bir Oxford veya ODTÜ değil. Ama kalitesiz de değiller. Hatta Nalchık üniversitesinin bazı bölümleri bütün Rusya'da ilk 50'ye giriyor.
Daha da önemlisi, bu üniversitelerden mezun olanların diplomaları bütün Rusya'da geçerli. Ama Rusya'nın ekonomisi zayıf ve yaşam düzeyi gençlerin beklentilerini karşılamıyor.
Bu nedenle gençler üniversiteyi bitirdikten sonra orada iş bulma ve yaşama planı yapmıyorlar. Ve üniversitenin kalitesi veya diplomanın değeri çok önemli oluyor onlar için.
Denklik, dünyanın her yerinde olan bir uygulama. Çünkü her ülkenin kendi normları var. Mesela Almanya'daki bir üniversiteden de mezun olsanız, başka ülkelerde bazı iş alanlarında çalışmak için, denklik almanız gerekir.
Vatanda burslu okumak için başvurular başlayınca bunları düşündüm. Fazla bir zaman yok. 20 Şubat'ta bitiyor başvurular.
Ama bu konuda ciddi bir çalışma yok diasporada. Duyurular yapılıyor elbette, fakat gençleri vatanda okumaya teşvik edecek, özendirecek ve destekleyecek bir çalışma hiç bir derneğimizde yok.
Sanat, edebiyat, spor... bir çok alanda yazılar yazılıyor, sosyal medyada yorumlar yapılıyor ve etkinlikler örgütleniyor; ama bu konu sadece "duyuruluyor".
Hatta Türkiye'de okuyan bir çok öğrenciye burs veriliyor, ama vatanda okuyan öğrenciler bu burslardan yararlanamıyorlar.
Halbuki, öncelik onlar da olmalıydı. Tıpkı, Suriye'den gelen Çerkeslere yardım konusunda önceliğin vatana dönüş yapmak isteyenlerde olduğu, olması gerektiği gibi.
Benim birebir görüştüğüm, bazı öğrencilere burs verdiklerini bildiğim dernekler ve büyüklerimiz bile bu konuda isteksizler.
Halbuki, vatana en kolay adapte olabilecekler gençler. Çünkü dili daha çabuk öğreniyorlar. Üniversite ortamında daha çok insanla tanışıyorlar ve daha kolay sosyal yaşama giriyorlar.
Gençlerin vatanda üniversite eğitimi konusunda kafalarında bir şüphe olmasın. Orada el üstünde tutulacaklar.
Bütün beklentileri karşılanmıyorsa eğer, bunun nedeni, imkanların sınırlı ve yaşam alışkanlıklarının farklı olması.
Vatanda yaşama perspektifi olan için, herşey çok kolay ve kaliteli. Ben üç dil öğrendim. İngilizce, Almanca, İtalyanca. Karşılaştırma yaparsam, bütün samimiyetimle söylüyorum, bir Goethe Enstitüsü kalitesinde olmasa da, Nalçık üniversitesindeki Rusça dil eğitimi gerçekten kaliteli. İsteyen ve çaba gösteren Rusça'yı 2 yılda öğrenir.
Meslek eğitimi de fena değil, ama elbette nasıl ki Türkiye'de her üniversitede eğitim aynı düzeyde değilse, bazı üniversiteler diğerlerine göre daha çok tercih ediliyorsa, Rusya'da da öyle.
Emin olun Nalchık üniversitesinden mezun olup Türkiye'deki TUS sınavında çok başarılı olanlar da var. Eğer eğitim kalitesiz olsaydı, bu mümkün olmazdı.
Gençler, vatanda yaşama perspektifi ile yapın başvurularınızı.
Böyle yaparsanız, hiç bir şey yapmasanız da orada bir gelecek örgütleyerek, üniversitede ve meslek hayatınızda başarılı olarak, bir aile kurup yeniden vatanınızda kök salarak Çerkes ulusal mücadelesine en büyük desteği vermiş olacaksınız.
Umarım kurumlarımız ve "vatana dönüş" konusunda duyarlı insanlarımız bu konuya yeterince önem verir, gençleri vatanda üniversite eğitimi almaları için teşvik eder ve desteklerler.
Gençlerin bugün, konuyla ilgili açıklamalarını ilgiyle ve heyecanla okudum. Başarılar diliyorum...
Hatko Schamis
25. 01. 2021