Halkımızla Vatanımızı Buluşturmalıyız *

#11022 Ekleme Tarihi 15/01/2025 01:39:14

Biz Çerkesler tüm dünyada zaten bir avuç mesabesindeyiz. Dünyadaki toplam nüfusumuz hepi-topu 8 milyonu geçmez. Bu bir avuç nüfus da maalesef uluslaşamamış daha doğrusu uluslaşmasına izin ve fırsat verilmemiş olması yüzünden feodal boylar düzeyini aşamamış; Abdzax, Şapsığ, Bjjeduğ, Ç’emguy, Hatıkuay, Kaberdey, Beslhenéy vb. düzeyinde çakılıp kalmış, bir türlü tam anlamıyla ADIGE / ÇERKES ULUSU anlayış ve bilincine ulaşamamış, ayrıca neredeyse her bir boy kendi içinde, açıkça ifade edilemese de gizliden gizliye asil-köle, soylu-köylü diye bölünmüş; o da yetmezmiş gibi yaşadığımız ülkelere hatta aynı ülkede bile yaşadığımız kentlere göre şuralı-buralı diye, kadın-erkek diye, okumuş-okumamış diye, sağcı-solcu diye, Dinli-Dinsiz diye, Dönüşçü-kalışçı diye, Çerkesçi-Kafkasçı diye, Rusçu-Türkçü, Arapçı-Amerikancı diye… bölünmüş, ayrış(tırıl)mış. 

Bu farklılıkları, ayrışma noktalarını bir biçimde törpüleyip aşarak ADIGE / ÇERKES paydasında birleştirmeye çalışmak yerine bir de her bir bireyde bireysel kusurlar arayarak; gözünün üstünde kaşın var, kaşının altında gözün var, orada şöyle bir kelime kullandın burada böyle bir kelime kullanmadın vb. diyerek daha da bölüp parçalamaya, ayrıştırmaya, birbirine karşı kışkırtmaya hiç gerek olmadığı, böyle bir tutumun bize; Çerkeslere ve Çerkes halkının ulusal var oluş mücadelesine zerrece yararı olmayacağı gibi, tam tersine, büyük zararları olacağı kanaatindeyim.  

Zira belirttiğim gibi bir avuç nüfusumuzun içinden tek bir kişiyi bile feda etme, harcama, dışlama lüksümüz yoktur. İyi bir ULUSAL VAR OLUŞ STRATEJİSİ içinde her bir Çerkesin (en kötüsünün bile) yapabileceği, yarayabileceği bir iş mutlaka vardır ve her potansiyeli değerlendirmemiz gerekir. 

Bizler, neredeyse ömrümüzün çocukluk yılları dışında kalan yarım asrı aşkın süresi boyunca Çerkes ulusal varlığını; kimliğini, dilini, kültürünü koruma ve geliştirme, bunun için HALKIMIZLA VATANIMIZI BULUŞTURMA mücadelesinin içinde yer aldık. Hayatta olanlarımız halâ bu mücadelenin içinde olmaya devam ediyor. Yarım asrı aşan bu süre içinde ne zaman nerede ne yapıp ettiğimizi ne yazıp söylediğimizi, neye niçin karşı durup neyi niçin savunduğumuzu sanırım bu mücadele ile uzaktan-yakından biraz ilişkisi olan hemen herkes bilir. 

Çerkes Ulusal sorununu ve çözüm yolunu her türlü olanaksızlığa, elverişsiz koşula rağmen her türlü riski göze alarak açıkça ortaya koyan ve savunan yayınlarımız ortada. 

İşte bu yıl - 2025 yılı KAMÇI’nın 55’inci, YAMÇI’nın 50’inci yıldönümü. Onları izleyen Nartların Sesi gazetesi, Nart dergisi ve Ğuaze bülteni başta olmak üzere başka yayın organlarımızdaki yazılarımız, katkılarımız yanında 1967 yılından beri örgütlerimizdeki emeklerimiz, çalışmalarımız da malumdur. 

Ne var ki; anti-Rus ve Rusya, (dolayısıyla anti-Kafkas ve Kafkasya, anti-Çerkes ve Çerkesya hatta anti-KAFFED, anti-DÇB) polemikçilerinden bazıları benim ve arkadaşlarım için “bir açığını bulsak da saldırsak” diye aportta bekliyorlarmış. Beni Çerkesçi değil Rusçu göstererek, utanç verici bir şey söylemiş, yapmış imasında bulunarak itibarsızlaştırmak üzere işe koyulmuşlar. “Haydi söyle bakalım, söyle bakalım, sen neciymişsin?” der gibiler. 

Aslında benim ne ve neci olup olmadığımı bal gibi bildiklerinden eminim. Ama özellikle ve üzülerek belirtmeliyim ki; bilerek veya bilmeyerek tektipleştirici, asimilasyonist resmî ideolojiye, kendilerini o ideolojinin gerçek sahibi ve güvencesi gibi gören kimi devlet kurumlarına veya görevlilerine bilerek veya bilmeyerek hizmet ediyorlar. Böylece mensup oldukları halklarına, ulusal var oluş mücadelesine zarar veriyorlar.

Nasıl mı?

Herkes bilir ki, Çerkes halkının Vatanı Çerkesya’dır. Çerkes halkı, Çerkesya’nın otokton halkıdır. Ulusal dilini orada edinmiş, ulusal kültürünü orada oluşturup geliştirmiş, ulusal karakteristik özelliklerini orada – Çerkesya’da kazanmıştır. ÇERKESYA COĞRAFYASI ile ÇERKES HALKI arasında adeta ORGANİK BİR BAĞ, bir ÖZDEŞLİK oluşmuştur. Dolayısıyla Çerkes halkı Çerkesya dışında uzun süre Çerkes kalamaz. Ulusal kimliğini; dilini, kültürünü, karakteristik özelliklerini Çerkesya’dan başka yerde uzun süre koruyamaz. 

Öyleyse ulusal var oluşun OLMAZSA OLMAZ İLK KOŞULU, ÇERKES HALKININ ÜLKESİ İLE BULUŞUP BÜTÜNLEŞMESİdir. Yani Toprak Birliğidir, Vatandır. Kendi topraklarında kendi geleceğini belirleyebilen egemen bir toplum olarak evrensel oluşuma özgün katkılarda bulunabilecek düzeye gelmesi, başka deyişle Xabze toplumunu çağdaş koşullarda yeniden inşa etmesidir. 

Çerkes ulusal sorununa bunun dışında kalıcı ve geçerli bir çözüm yoktur. Nitekim şimdiye kadar bunun dışında bir çözüm bulabilen de önerebilen de olmamıştır ve de olamayacaktır, çünkü yoktur. 

Bunun, yani Çerkes halkının ülkesiyle buluşup bütünleşmesinin, kendi topraklarında kendi geleceğini belirleyen egemen bir toplum haline gelmesinin, Xabze toplumunu yeniden inşa etmesinin tek yolu da; mevcut realiteden, reel gerçeklikten; yani tarihsel Vatanımız Çerkesya topraklarında üç federe cumhuriyetimizin bulunduğu, oradaki bir milyona yakın soydaşımızın Rusya Federasyonu (RF) vatandaşı olduğu gerçeğinden yola çıkarak RF ile demokratik, diplomatik, ekonomik, sosyal ilişkiler kurarak yeniden Vatanımızda yaşama hak ve olanağını elde etmeye çalışmaktır.

Bunu başka bir yolla sağlayamayız. 

Mesela Ruslarla savaşarak sağlayamayız. Zaten Rusya ile savaşarak olumlu bir sonuç almaya bırakın bizi, dünyanın en güçlü devletlerinin, devletler ittifakının bile gücü yetmez, yetmiyor. 

Kaldı ki, Rusya ile savaşmak demek onu oluşturan Federe Çerkes cumhuriyetleriyle de Çerkeslerin Anavatan kesimini oluşturan kardeşleriyle de savaşmak demek olur. Dolayısıyla bunu düşünmek bile abestir, akla ziyandır, asla doğru değildir.  

Buna bağlı ve paralel olarak; Rusya düşmanlarından medet ummamız da onlarla aynı safta bulunmamız da Rusya’nın kendiliğinden veya düşmanlarının ambargo ve baskılarıyla dağılıp yıkılmasını beklemek de ham hayal, boş umut ve abesle iştigalden başka bir şey olamaz.

O halde hep birlikte kafa yormamız gereken nokta; muhaceret ülkelerindeki halkımızla Vatanımızı en kısa sürede nasıl buluşturabileceğimizi düşünmek olmalıdır. 

Bence okuma imkânı olan öğrenim amacı ve aracılığıyla, evlenme olanağı bulunan evlilik ilişkisiyle, akraba ilişkisi kurabilen, bu olanağı değerlendirmek suretiyle, eğitimini, mesleğini, zanaatını, iş tecrübesini, yatırım olanağını kullanabilen bu olanakları kullanıp değerlendirmek suretiyle HEPİMİZ BİR BİÇİMDE BİR AN ÖNCE VATANIMIZLA BULUŞUP BÜTÜNLEŞMENİN YOLUNU BULMALIYIZ. 

Zira ulusal var oluşumuz buna bağlıdır. Tez zamanda Vatana dönemeyen, yaşadığı yerde asimile olmaya, yok olup gitmeye mahkûmdur. 

Dünyadaki Çerkes nüfusunun %90’ı Anavatan dışında yaşıyor olmasına rağmen hangimiz nerede Anavatandaki gibi (hatta onun onda biri düzeyinde) bir Çerkes edebiyatı, sanatı, tiyatrosu vb. oluşturabildik! Dahası, 40 hatta 50 yaşın altında kaç evladımız anadilini biliyor, geleneklerini, töresini, Xabzesini yaşayabiliyor, sonraki kuşaklara aktarabiliyor? Asimilasyonumuz, ulusal yok oluşumuz her yerde ve her alanda açıkça ve çarpıcı biçimde görülmüyor mu?! 

Öyleyse her birimiz kişisel/ailesel olanaklarımızı değerlendirerek, yardımlaşıp dayanışarak bir an önce Vatanımıza dönmeye çalışmalıyız. 

Peki, Vatana dönmek, aynı zamanda RF vatandaşı olmak demek değil midir?! Bunu Ruslara ve Rusya’ya küfrederek, sayıp söverek, Rusya düşmanlarıyla birlikte saf tutarak başarabilir miyiz?! 

Bu durumda muhaceret ülkelerinde yaşayan fakat ÇERKES KALMAK İSTEYEN, Çerkes kalabilmek için Anavatana dönmek gerektiğine inanan, başka çare olmadığını gören herkes RF’nun potansiyel vatandaşları olmuyor mu?!

Benim söylediğim budur. Bunda yanlış veya utanılacak bir nokta gören varsa lütfen beni ikna etsin. Ben de derhal kabul edeyim ve onunla aynı safa geçeyim. 

Öte yandan Nalçik’teki arkadaşımız Hatajjıkue Valera’nın hemen her toplantıda dile getirdiği gibi, RF yasaları da (en azından Rusya Federasyonu’nun Devlet Politikası ve ülke dışındaki tarihsel ülkedaşlarla ilişki konusundaki 24.05.1999 tarih ve 99 sayılı Federal Yasa- “Федеральный закон от 24.05.1999 г. № 99-ФЗ - О государственной политике Российской Федерации в отношении соотечественников за рубежом”) yurt dışında yaşayan bizleri – Çerkesleri de kendi insanı olarak kabul ediyor. Onları tanımlamak için saateçéstvénnik (соотечественник) gibi bir kavram üretmiş. Bu kavramın Türkçede karşılığı yok. Tarihsel ülkedaş veya geçmişte ülkedaşlık ilişkisi içinde olduğumuz kimseler gibi bir anlama geldiği söylenebilir.

Bu yasaya daha doğrusu bu tanımlamaya ve kapsama karşı gelen “ne diye biz onları insanımız kabul edelim! Sadece Rusları insanımız, diasporamız, potansiyel yurttaşımız kabul edelim, yeter” diyen fanatik Rus milliyetçileri de olmuş ve halen de var. Ama muhtemelen Lenin dönemindeki halklar politikasının etkisiyle ve RF’nun çok uluslu bir ülke olduğu gerçeğinden hareketle parlamento çoğunluğu bu yasayı kabul etmiş Yeltsin de onaylamış. 

Bence bu yasanın pratikte daha fazla işlemesini sağlamak, bu yasanın tanıdığı hakları daha etkili biçimde kullanmak için çaba göstermeliyiz. Bu ve benzeri yasaları gerekçe, dayanak göstererek vatandaşlık işlemlerimizi hızlandırmaları konusunda ilgili RF makamlarını ve yöneticilerini usulünce sıkıştırmaya bile çalışabiliriz, çalışmalıyız. 

Son söz ve samimi çağrım olarak demek istiyorum ki; Gelin, ezberlerimizi bozalım, önyargılarımızdan kurtulalım, asılsız, anlamsız, ucuz polemiklerle birbirimizi itibarsızlaştırıp yıpratmaya çalışmaktan vazgeçelim. Sahip olduğumuz imkân ve kabiliyetleri, tüm potansiyellerimizi değerlendirip ulusal var oluş amacına yönelterek en kısa sürede en çok sayıda insanımızı Vatanımızla buluşturmak için yardımlaşalım, dayanışalım, yapılanalım, örgütlenelim, samimi ve kararlı bir çaba gösterelim. 

Bunu yapmayanların büyük bir tarihsel vebal altında kalacaklarını, torunlarının yüzüne bakacak yüzlerinin olmayacağını unutmayalım. 

Esenlik dileklerimle ve sevgilerimle…

Fahri Huvaj

* Yazının tamamını Fahri Abi'nin Facebook sayfasından okuyabilirsiniz.

  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks