Şekspir’in meşhur ve sarsıcı deyişidir: “Olmak ya da olmamak!”
Türkiye’deki Çerkesler olarak, onların sivil toplum kuruluşları; dernekler, federasyonlar olarak geldiğimiz nokta ne yazık ki, budur: Olmak ya da olmamak!
Düşünün ki, Türkiye’de en az 3-4 milyon olarak ifade edilen Çerkes nüfusunun en fazla 30-40 bin kadarını bir ulusal duyarlılık sahibi olarak görebiliyoruz; dernek kuruyor, derneklerde buluşup dertleşiyor, çalışıp çabalıyor, zaman, emek, para harcıyor, fedakârlık yapıyor, bir biçimde ulusal duyarlılıklarını gösteriyorlar.
Ama buna rağmen ne yazık ki, bir arpa boyu ilerleyemiyoruz. İlerlemek bir yana, hızla geriliyor, ulusal yok oluşa hızla akıp gidiyoruz.
Anadilimizi göz göre unutuyoruz ama umursamıyoruz.
Ulusal kültürümüzü; Xabzemizi yaşayamıyoruz, yeni kuşaklara aktaramıyoruz ama tasalanmıyoruz.
Ulusal tarihimizi bilmiyoruz ama önemsemiyoruz.
Vatan kaygımız neredeyse kalmamış ya da Vatan düşüncesi bilincimizden çıkmış. Vatan kavramını; onun derin anlamını, ulusal var oluştaki olmazsa olmaz yerini, önemini kavrayamamışız.
Sanki havanda su dövüyor gibiyiz ya da bir şeyler yapıyormuş gibi oyalanarak kendimizi avutuyor, kandırıyoruz.
Sanki içinde bulunduğumuz yok edici asimilasyon bataklığının farkında veya bilincinde değiliz. Sanki işi ciddiye almıyoruz. Asıl sorunu çözmeye pek de etkisi olmayan küçük rutin işlerle oyalanıyoruz.
Acaba “neden böyle?” diyerek kendimizi; yaptıklarımızı / yapmadıklarımızı sorguluyor muyuz?
Gerileme hızını yavaşlatmak, duraklatmak, iyiye evriltmek için etkili bir çabamız var mı?
Bir kurtuluş yolumuz, formülümüz, stratejimiz hatta amacımız, isteğimiz var mı?..
Eskiden (yani kabaca 2000 öncesi) ulusal adımızı kullanmamız bile yasaktı. “Çerkesim” demek riskti; suç oluşturabilir, ceza ile karşılanabilirdi. Türkiye’de Çerkes filan yaşamıyordu. Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tü.
Aslında Anayasal ve yasal anlamda durum hala öyle, değişen bir şey yok ama kabaca 2000 yılı itibariyle fiilen bir nefes alma imkânı doğdu. Artık “Çerkesim” diyebiliyoruz, artık örgütlerimize Çerkes adını verebiliyoruz, artık Çerkesçe öğrenme-öğretme, Çerkesçe konuşma, okuma-yazma hakkımız var…
Peki bu hak ve olanaklarımızı niçin kullanmıyoruz?
Önce kendimizden başlamalıyız.
Bir Dernek Başkanı “10 yıldır Dernek Başkanı ama on cümle Çerkesçe bilmiyor”, öğrenmeye de çalışmıyor ise başka neden aramaya gerek kalır mı?! Onun Çerkesçe kursu açmasının, “Çerkesçe kurslarına katılın, anadilinizi öğrenin” demesinin bir anlamı, etkisi olabilir mi?!
Önce Dernek başkanları, yöneticileri dernek üyelerine ve topluma örnek olmaları gerektiğinin bilincine varmalıdırlar.
Biz derneklerimizi, federasyonumuzu niçin, hangi değerlerimizi korumak için kurduk?
Anadilimizi, ulusal kültürümüzü; Xabzemizi, ulusal kimliğimizi, karakteristik özelliklerimizi ve değerlerimizi ve bütün bunların kaynağı, kökeni, dayanağı olan tarihsel Anavatanımızı korumak, sahiplenmek için değil mi?!.
Öyleyse en başta dernek başkanlarımız, yöneticilerimiz, kanaat önderlerimiz bu konularda sıradan üyelere ve topluma örnek olmalı değil mi?!
Bu cümleden olarak;
I – Evet, başkanlarımız, yöneticilerimiz her fırsatı değerlendirmek suretiyle Çerkesçe kurslar açmalı ama herkesten önce kendileri bu kurslara katılmalı, Çerkesçe öğrenmeye, Çerkesçe biliyorlarsa okuma-yazma öğrenmeye, Çerkesçe okur-yazarlıklarını geliştirmeye çaba göstererek örnek olmalıdırlar. Her önemli toplantı hatta her YK toplantısı bile bir Çerkesçe söylev/dua/huahue ile başlatılmalı, herkes her fırsatta Çerkesçe konuşmaya, hiç değilse Çerkesçe selamlaşmaya, hal-hatır sormaya çaba göstermeli, Çerkesçeyi daima gündemde tutmaya gayret etmelidir.
Her gün Çerkesçe bir cümle hatta bir kelime bile öğrensek yılın sonunda kendimizi Çerkesçe ifade etmeye başlayabiliriz. Yeter ki, sorunun vahametini kavrayalım, sorumluluğumuzu idrak edelim, işi ciddiye alalım.
Bu anlamda hepimiz kendimizi sorgulamalıyız: Acaba anadilimize, Xabzemize ne kadar önem ve değer veriyoruz? Gerçekten Çerkes kalmak istiyor muyuz?
Aksi halde yani Çerkes kalma iddiamız, anadil kaygımız ve talebimiz yoksa bütün bu çabalarımız, örgütlerimiz ne işe yarıyor? Ne diye oyalanıp duruyoruz?
Çerkes kalma iddiası, anadil kaygısı ve talebi elbette lafla olmuyor; önce muhaceret koşullarında mümkün olan her şeyi yapmak ardından da asıl kurtuluş çaresi olarak yüzümüzü Anavatana çevirmek zorundayız.
II – KAFFED ve öncülü sivil toplum yapılanmalarımızda, doğal ulusal ortamı yani Vatanı dışında yaşayan toplumların ulusal varlıklarını uzun süre koruyamayacakları gerçeğinden hareketle “Yüzü Anavatana dönük olmak” biçiminde ifade edilen bir ilke tespit edilmiş ve benimsenmişti. Ne var ki, bu ilkenin anlamı netleştirilemedi, içi doldurulamadı, ona uygun bir yapılanma-örgütlenme sağlanamadı. Bu yüzden de ya gündemden düştü / düşürüldü ya da içi boş kuru bir söylem olarak lafta, kâğıt üzerinde bırakıldı.
Çeşitli ortamlarda bu ilkenin açılımını yapmaya, ne anlama gelmesi gerektiğini açmaya çalışmış olsam da ne yazık ki, büyük olasılıkla içinde bulunduğumuz asimilasyon bataklığının baskın etkisi yüzünden insanımızın gündeminde ve bilincinde yer etmediği için pek kimsenin dikkatini çekmedi, umurunda olmadı.
Oysa tekrar vurgulayalım ki; Anavatan’dan, orada üretilen ulusal kültürel değerlerden beslenmeyen diasporik bir halk dili, kültürü, karakteristik özellikleriyle ulusal varlığını ve kimliğini uzun süre koruyamaz. Bu anlamda Çerkes toplumu olarak ulusal varlığımızı korumak ve sürdürmek, kısaca Çerkes kalmak istiyorsak kaçınılmaz olarak YÜZÜMÜZ ANAVATANA DÖNÜK olmalıdır.
“YÜZÜ ANAVATANA DÖNÜK” OLMANIN ANLAMI ŞUDUR:
Yüzü Anavatana dönük olan Çerkes;
a) Her zaman her yerde Çerkes ulusal adını ve kimliğini sahiplenir, onurla taşır, savunur. Ulusal kurumlarına da ulusal kimlik adını vermeye çalışır.
b) Her zaman her yerde kendisini özgün soyadıyla ifade eder. Bunu resmiyete de taşımaya yani hukuki yollarla resmi soyadını değiştirip özgün aile adını soyadı olarak almaya çalışır. En azından bunun için çaba gösterir.
c) Vatanda olup bitenleri merak eder, onlarla ilgilenir, bilgilenir, "Bugün Vatanım, ulusal kimliğim ve kültürüm için ne yaptım, ne yapabilirim?" diyerek kendini sorgular.
d) Anadilini bilmiyorsa öğrenmeye, biliyorsa okur-yazar olarak Vatandaki yayınları takip etmeye, desteklemeye, çalışır.
e) Vatanda akrabalarını bulur, orada dostlar, arkadaşlar edinir, orada ev, işyeri edinmeye çalışır.
f) Her yıl çeşitli vesilelerle en az bir-iki kez Vatanı ziyaret etmeyi görev sayar ve ona göre kendini planlayarak yerine getirir.
g) Vatanda vatandaş olmaya önem ve değer verir; bunun için gerekli hazırlıkları, çalışmaları yapar, girişimlerde bulunur.
h) Yakın / orta erimde (5-10 yıllık gelecek içinde) Vatana dönüp orada yeni bir yaşam kurmayı düşünür, planlayıp gerçekleştirmeye çalışır; bunu kendisi bizzat yapamazsa kendi ailesinden, çevresinden durumu daha uygun birilerinin Vatana dönüp orada kök salmasını sağlamak için çaba gösterir, yardım ve destek sağlar.
i) Nihayet Çerkes halkının ülkesi ve milletiyle buluşup bütünleşerek “kendi topraklarında kendi kaderini tayin eden egemen bir toplum” olarak evrensel oluşuma özgün katkılar sunabilir hale gelmesi için çaba gösterir, strateji oluşturur, yapılması / yapılmaması gerekenleri belirler ve gözetir.
Yine her birimiz kendimizi sorgulayalım;
ACABA YÜZÜMÜZ NE KADAR ANAVATANA DÖNÜK?
ACABA KURUMLARIMIZIN YÜZÜ NE KADAR ANAVATANA DÖNÜK?
ACABA “YÜZÜ ANAVATANA DÖNÜK” KURUMLARIMIZ NELER YAPMALI?
1. Her yıl özellikle Cumhuriyet Bayramları, Bayrak günü, Ulusal Yas ve Diriliş günü vb. ulusal günlere rastlatılarak Vatana en az 3-4 kez grup gezileri tertiplemelidir;
2. Anayurttan çeşitli sanat grupları davet edip diasporada gösteri, konser ve sergi programları düzenlemelidir;
3. Anayurttaki ulusal yayınları ve etkinlikleri izleyerek desteklemelidir;
4. Periyodik yayınlara kurumlarımızın ve kişilerin abone olmalarını özendirmeli, sağlamalıdır;
5. Anadildeki diğer yayınlar her derneğimiz ve üyeler için belirli sayılarda satın alınmalı, dernekte ortak bir anadil etkinliği olarak birlikte okunup değerlendirmeleri yapılmalı, sonuç ve öneriler Vatandaki partnerlerle paylaşılarak etkileşim sağlanmalıdır;
6. Anayurttaki ulusal etkinliklere temsilciler gönderilmeli hiç değilse kutlama mesajı gönderilmesi sorumluluğu duyulmalıdır;
7. Akraba tanışma ve dayanışma programları düzenlenmeli, akraba buluşma günleri özendirilmelidir.
Bu açıdan kurumlarımızı da sorgulamalı, ona uygun biçimde yeniden yapılandırmalıyız.
III – Evet, Türkiye’de Çerkes ulusal varlığını koruyabilmek için Derneklerimizi ve KAFFED’i gelen yöneticiye göre renk ve yön değiştirmeyen güvenilir birer kurum olarak işlevsel temelde yeniden yapılandırmalı ve kurumsallaştırmalıyız.
Bunun anlamı, “Yüzü Anavatana Dönük olmak” temelinde genel olarak KATILIMCI DEMOKRASİ anlayışını etkili biçimde hayata geçirmektir.
Bu anlamda en basitinden ve kolayından başlarsak; yerel derneklerde Danışma kurullarının, KAFFED’de öncelikle Başkanlar Kurulu’nun, ardından Genişletilmiş Danışma Kurulunun daha aktif ve etkili biçimde işletilmesi ve nihayet katılımcı demokrasi anlayışı içinde bütün etkinliklerin komisyonlar eliyle yürütülmesi ve bu komisyonların tüzüklerde yer verilerek kurumsallaştırılması sağlanmalıdır.
BU ANLAMDA KURULABİLECEK BAŞLICA KOMİSYONLAR ŞUNLAR OLABİLİR:
1. STRATEJİ VE DİPLOMATİK İLİŞKİLER KOMİSYONU: Bu komisyonda tercihan diplomasi ve başarılı STÖ deneyimi olanlar, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, halkla ilişkiler, iletişim, hukuk, psikoloji, sosyoloji eğitimi almış veya bu alanlarda deneyimi olanların yer alması tercih edilmelidir. (Bu komisyon, tüm YK üyelerinin katılımıyla doğrudan Genel Başkan tarafından da koordine edilebilir). Başlıca görevleri şunlar olabilir:
1.1. Mevcut KAFFED ilkelerini gözden geçirip güncelleyerek geliştirip etkinleştirmek ve yaygınlaştırmak;
1.2. KAFFED’in tutumunu, amaçları açısından yapılması / yapılmaması gereken hususları, ulusal var oluş mücadelesinin yol haritasını, toplumun gelecek perspektifini ve stratejisini belirlemek, güncelleyerek geliştirmek ve etkinleştirmek;
1.3. Mahalle muhtarından belediye başkanına, mülki amirden bürokratlara, milletvekilinden bakanlara, yabancı misyon şefliklerinden devlet başkanlarına hatta gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlara, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler kurum ve kurullarına kadar uzanabilen tüm dış ilişkileri, diplomatik ve politik ilişkileri kurum ve toplum yararına örgütlemek, değerlendirip geliştirerek yürütmek;
1.4. Aynı zamanda Çerkes halkının; dili, kültürü, tarihi ve sorunlarıyla ülke ve dünya genelinde daha çok tanınmasına ve destek bulmasına katkıda bulunan ve bulunabilecek olan kişi ve kurumları izleyip özendirmeye çalışmak;
1.5. Bu amaçla ödüllü çalışmalar, yarışmalar düzenlenmesini önermek, özendirmek;
1.6 +
2. İNSAN HAKLARI VE HUKUK KOMİSYONU:
Bu komisyonda ağırlıklı olarak hukukçular, hak savunucuları ve insan hakları aktivistlerinin yer alması tercih edilmelidir.
2.1. Uluslararası İnsan Hakları metinleriyle, anayasa ve yasalarla tanınan insan hak ve özgürlüklerini, dil ve kültür haklarını güvence altına alan hukuk metinlerini tespit edip derleyerek öğrenmek, öğretmek ve içselleştirmek suretiyle hak mücadelesi bilincini geliştirmeye çalışmak;
2.2. Bu alanlarda kurumlarımıza ve kişilere yol göstermek, rehberlik etmek, haksızlığa uğrayanların korunması ve savunulması konusunda yardımcı olmak;
2.3. Özellikle Dönüşe ilişkin olarak Anavatanda uygulanmış ve uygulanmakta olan mevzuatı araştırıp inceleyerek tanıtmak ve bu mevzuatın iyileştirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapmak;
2.4. Dernek üyeleri başta olmak üzere ihtiyaç duyan soydaşlarımıza hukuksal konularda rehberlik etmek, yardımcı olmak;
2.5. Demokratik ve hukuksal çerçevede etkili hak savunuculuğu yapan başka STK, kurum ve kuruluşlarla ilişkileri ve işbirliği olanaklarını geliştirmek;
2.6. +
3. EKONOMİK VE MALİ İŞLER KOMİSYONU:
Bu komisyonda tercihan ekonomistler, finansçılar, işletmeciler, girişimciler ve iş insanlarının yer almaları tercih edilmelidir.
3.1. Üye derneklerden en üst örgütümüz DÇB’ye kadar tüm örgütlerimizin çalışmalarını kendi bütçeleriyle finanse edebilecekleri düzenli, güvenli ve sürdürülebilir bir gelir akışına kavuşmalarını sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak, önlemler geliştirmek, mekanizmalar oluşturmak;
3.2. Kurumlarımızın gelirlerini arttıracak, giderlerini azaltacak önlemler geliştirmeye çalışmak;
3.3. Bu çerçevede ilk iş, ödentilerin zamanında ve düzenli olarak toplanmasını sağlayabilecek mekanizmalar oluşturmak, bunun için geleneksel tahsilat yöntemlerinin yanı sıra akıllı telefonlar, mail-order gibi sistemleri de etkili biçimde değerlendirmek;
3.4. Aynı zamanda bir yandan kurumun varlıklarını verimli, karlı biçimde değerlendirmeye, bağış olanaklarını ve faaliyetlerden elde edilebilecek gelirleri arttırmaya yönelik mekanizmalar geliştirmek,
3.5. Bunun yanında zaman içerisinde her dernek üyesinin aylık gelirinin %2-3’ünü otomatik olarak ulusal kültürel varoluş mücadelesine katkı amacıyla güvenceli bir bağış hesabına (Yardımlaşma Sandığı vb.) aktarması hedeflenmeli, her üye derneğin toplam gelirinin belirli bir yüzdesini (%10-20) üst kuruluşa aktarması, böylece zincirleme bir kurumsal dayanışma ve gelir güvencesi sağlanması hedeflenmeli ve gerçekleştirilmelidir.
3.6. +
4. ÖRGÜTLENME VE EĞİTİM KOMİSYONU:
Bu komisyonda doğal olarak eğitimciler, yöneticiler, bu alanda bilgi ve deneyimi olanların yer almaları tercih edilmelidir.
4.1. Bir yandan Federasyonun genişlemesi diğer yandan da toplumun çok daha geniş kesimlerini kapsayacak biçimde üye derneklerin üye sayılarını arttırmaları için gerekli çalışmaları yapmak, süreçleri izlemek, değerlendirmek ve geliştirmek,
4.2. Üye dernekler ve dernek üyeleri arasındaki ilişki, iletişim ve etkileşimin geliştirilmesi için gerekli önlemleri almak,
4.3. Dernek yöneticileri başta olmak üzere tüm üyelerin gerek genel kültür, gerek ulusal kültür ve siyasal bilinç ve STK yönetimi anlamında doğrudan ve dolaylı biçimde eğitilip yetkinleştirilmeleri için eğitim program önerileri geliştirmek ve uygulamak,
4.4. Dernek çalışmalarının daha verimli ve etkili biçimde planlanıp yönetilmesini sağlamak amacıyla teorik ve pratik eğitimler vermek, etkinlik içinde eğitim olanaklarını değerlendirmek,
4.5. Anayurda öğrenci gönderilmesi, öğrencilerin seçilmesi, izlenip denetlenmesi konularında ilgili komisyonlara yardımcı olmak,
4.6. Öğrenci ve gençlik kampları, piknik ve gezi programları başta olmak üzere her türlü toplantının eğitim ve yetkinleşme amacıyla değerlendirilebilmesi için önlemler geliştirmek,
4.7. Elektronik veya reel gazete çıkarılmasına yardımcı olmak, bu yayın organlarına eğitim ve yetkinleştirme amaçlı yazılar hazırlamak, katkılarda bulunmak;
4.8. +
5. SOSYAL VE KÜLTÜREL İŞLER KOMİSYONU:
Bu komisyonda da halkla ilişkiler, psikoloji ve sosyoloji eğitimi almış olanlarla bu alanda deneyimli üyelerin yer almaları tercih edilmelidir.
5.1. Derneklerin halk dansları, müzik, tiyatro, resim, el sanatları vb. sanat çalışmalarına ve gösterilerine, zexes, halüj gecesi vb. kültür-eğlence programlarına rehberlik etmek,
5.2. Bölgesel ve ülke düzeyindeki sanat gösterileri, sergi vb. tüm kültürel-sanatsal etkinlikleri yönlendirmek, koordine etmek;
5.3. Üyeler öncelikli olmak üzere toplumdaki acılı ve sevinçli günleri düzenli biçimde izleyip duyurarak paylaşmaya ve katılım sağlamaya çalışmak;
5.4. Bu cümleden olarak her düzeyde hasta ve yaşlı üyelerimizin ziyaret edilmelerini özendirmek, koordine etmek;
5.5. Deprem vb. olağanüstü hallerde derneklerimizin ve toplumumuzun ivedilikle örgütlenip aktive edilmesini sağlayacak önlemleri almak, bu tür sosyal yardım çalışmalarını özendirmek ve koordine etmek;
5.6. Çalışmalarını daha etkili biçimde yürütebilmek için gerektiğinde kendi içinde Kültür-Sanat Çalışma Grubu ve Sosyal Etkinlikler Çalışma Grubu gibi alt çalışma grupları oluşturmak ve çalıştırmak,
5.7. +
6. BASIN-YAYIN, TANITIM VE İLETİŞİM KOMİSYONU: Bu komisyonda tercihan basın-yayın, iletişim, gazetecilik, halkla ilişkiler eğitimi almış ve internet alanında uzmanlaşmış üyelerin yer almaları tercih edilmelidir.
6.1. Çerkes Toplumunu; dili, tarihi, kültürü ve sorunlarıyla sanal ve reel ortamlarda tanıtmak için basın, yayın ve tanıtım çalışmaları yapmak;
6.2. Bu alanlarda internet site ve sayfaları vb. kurup güncelleyerek işletmek ve geliştirmek;
6.3. Gerektiğinde çeşitli yayın organları elektronik gazete, reel gazete, dergi, kitap vb. yayınlar çıkarmak;
6.4. Bu alanlarda üye derneklere yardımcı olmak ve rehberlik etmek;
6.5. Toplumumuzu ilgilendiren konularda basında yer alan bilgi ve haberleri izleyip arşivlemek, gerektiğinde cevaplamak veya cevaplanmasını sağlamak;
6.6. Kurum adına basın açıklamaları yapmak;
6.7. Kurulların üyeleri arasında iletişim kanalları (WhatsAp, e-mail, zoom, skype grupları vb.) oluşturmak;
6.8. +
7. ANAVATANLA İLİŞKİLER VE DÖNÜŞ KOMİSYONU:
Bu komisyonda Anadilini ve / veya başka bir ortak iletişim dilini, iletişim kurabilecek düzeyde bilen, Anavatan ile bireysel ilişkileri gelişmiş, Dönüş düşüncesini içselleştirmiş, mümkünse hukuk, yönetim, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler eğitimi almış üyelerin görev alması tercih edilmelidir.
7.1. Üye derneklerin faaliyet çevreleri içinde işi ve mesleği, ekonomik ve sosyal durumu itibariyle Anayurda Dönüşe en elverişli kişi ve aileleri tespit edip onlarla iletişim kurarak Dönüş süreçlerini kolaylaştırmaya çalışmak;
7.2. Bu kişi ve ailelerin birbirleriyle ve Anayurt ile düzenli bir biçimde iletişim kurmalarına yardımcı olmak;
7.3. Anayurda Dönüş yapmak isteyecek kişi ve aileleri teşvik etmek, orada yeni bir yaşam kurup tutunabilmelerine yardımcı olmak;
7.4. Her üye derneği hemen her yıl kendi çevresinden bu şekilde en az bir-iki kişi veya aileyi Anayurda Dönüşe hazırlayacak şekilde motive ve teşvik etmek, bu yöndeki çabaları koordine ederek desteklemek;
7.5. Anayurt ve oradaki kurum ve kuruluşlarla ilişkileri koordine etmek ve geliştirerek yürütmek amacıyla mekanizmalar, çalışma grupları kurmak ve çalıştırmak. Bu cümleden olarak talep ve ihtiyaca göre aşağıdaki veya benzeri çalışma grupları oluşturmak ve çalıştırmak:
a) Batı Çerkesya (Adıgey, Kıyıboyu, Uspenskiy rayon) çalışma grubu,
b) Doğu Çerkesya (Kaberdey, Mezdegu, Karaçay-Çerkes) çalışma grubu,
c) Abhazya Çalışma Grubu.
7.6. Bu çalışma grupları marifetiyle özellikle önemli ulusal günleri kapsayacak zamanlarda toplu grup gezileri düzenlemek veya düzenlenmesini sağlamak;
7.7. Özellikle anayurtta yaz-kış, çeşitli öğrenci ve gençlik buluşmaları düzenlemek;
7.8. Dönüşe ilişkin geçmişteki ve günümüzdeki mevzuatı derleyip inceleyerek iyileştirilmesi için ilgili komisyonlarla birlikte çaba göstermek, öneriler geliştirmek.
7.9. +
8. ANADİL KOMİSYONU: (Bu komisyona anadilin daha işlevsel ve yaygın olarak kullanımı ve sorunlarının çözümü konusunda ilgisi, bilgisi, isteği, görüş ve önerisi olan herkes üye olabilir.)
8.1. Üye derneklerde ve tüm etkinliklerde anadilin daha fazla kullanılmasını sağlamak için öneri ve önlemler geliştirmek ve özendirmek;
8.2. Derneklerimizde anadille konuşma, anadille okuma programları yapılmasına önayak olmak;
8.3. Derneklerimizde ve / veya gerektiğinde belediyelerin, MEB başta olmak üzere diğer kamu kurumlarının olanaklarından da yararlanarak ve / veya sanal ortamlarda anadili konuşabilenlere okuma-yazma, bilmeyenlere anadilini öğretmek için kurslar açmak ve işletmek; kurslar açılıp işletilmesini teşvik etmek ve desteklemek, açılan diğer kurslarla işbirliği yapmak;
8.4. Ortaöğretim kurumlarında ve üniversitelerdeki anadil öğretim programlarını takip ve teşvik etmek, bu konuda diğer tüm komisyonlarla işbirliği ve eşgüdüm sağlamak,
8.5. Anadilin sorunlarını araştırıp çözüm üretilmesine önayak olmak amacıyla araştırmalar yapmak, çalıştaylar, konferanslar düzenlemek;
8.6. +
9. XABZE KOMİSYONU: (Bu komisyona Xabzenin derlenip güncellenerek daha işlevsel ve yaygın biçimde kullanımı konusunda ilgisi, bilgisi, isteği, görüş ve önerisi olan herkes üye olabilir.)
9.1. Xabze olarak adlandırdığımız geleneksel Çerkes yaşam kurallarının, kültürümüzün, araştırılıp derlenmesini sağlamaya çalışmak;
9.2. Geleneksel Xabze kurallarının yorumlanıp değerlendirilmesini ve güncellenerek yaşanmasını sağlamak için çaba göstermek ve özendirmek;
9.3. Derneklerimizde ve her türlü toplantılarımızda Xabze kurallarını uygulayarak yeni kuşaklar tarafından anlaşılıp uygulanmasını sağlamaya yardımcı olmak.
9.4. +
10. ULUSAL TARİH VE BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KOMİSYONU:
(Bu komisyona doğal olarak bilim insanlarının, araştırmacıların, eğitimcilerin katılması tercih edilmelidir.)
10.1. Çerkes kökenli tarihçilerimizin tanışıp iş bölümü ve işbirliği içinde çalışarak ulusal tarihimizin çeşitli evrelerini bilimsel yöntemlerle araştırmalarını ve ortaya çıkarmalarını sağlamaya çalışmak;
10.2. En eski dönemlerden günümüze tarihimizi yeni kuşaklara anlatmak üzere tarih el kitabı ve daha geniş araştırma kitapları hazırlanmasını ve yayınlanmasını sağlamaya çalışmak;
10.3. Aynı şekilde diğer bilimler alanındaki bilim insanlarımızın da tanışıp işbirliği ve işbölümü halinde çalışmalarını özendirerek (yerleşim yeri seçim ilkeleri, halk sağlığı deneyimleri, halk mimarisi, anlaşmazlıkların giderilmesi ve barış yöntemleri, halk eğitimi vb.) kendi alanlarındaki ulusal birikimlerimizi ortaya çıkarmalarını sağlamalarına yardımcı olmak;
10.4. Toplumumuz, kültürümüz ve tarihimizle ilgili çeşitli bilimsel araştırmalar yaptırmak için ödüllü yarışmalar düzenlenmesine önayak olmak.
10.5. +
11. KADIN KOLLARI VE KADINLAR MECLİSİ*:
(Üye derneklerde Kadınlar Kolu çalışmaları, derneğin tüm kadın üyelerinden oluşan Kadınlar Kolu Genel Kurulunda seçilen 5-7 kişilik bir Kadınlar Kolu Yürütme Kurulu (KKYK) eliyle yürütülür. Genel Merkezdeki Kadınlar Meclisi derneklerin kadın delege ve temsilcilerinin katılımıyla oluşturacağı Kadınlar Meclisi Genel Kurulunda (KMGK) seçilen 7-9 kişilik bir Kadınlar Meclisi Yürütme Kurulu (KMYK) eliyle yönetilir).
11.1. Üye derneklerimizde Kadınlar Kolu kurularak kadınlarımızın her alandaki karar ve uygulama süreçlerine daha etkin ve aktif biçimde katılmalarını sağlamaya önayak olmak;
11.2. Üye derneklerimizin Kadınlar Kolu Genel Kurulunda seçilen delegelerin katılımıyla merkezde bir Kadınlar Meclisi oluşturmak;
11.3. Kadın üyelerimizin daha yakın ilişki ve etkileşim içinde dernek etkinliklerine daha aktif biçimde katılmalarını sağlamak için gerekli önlemleri almak;
11.4. Özellikle ulusal gastronomi alanında yürütülecek çalışmalarla mevcut bilinen yemeklerimizin yeni kuşaklar tarafından da öğrenilip yapılmasını sağlamaya çalışmak,
11.5. Unutulan ulusal yemeklerimizi araştırıp öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak;
11.6. Ev ve el işlerine ilişkin geleneksel Çerkes kadın sanatlarını araştırıp canlandırarak unutulmaktan kurtarmak, güncellenerek kullanılmasını sağlamak için çaba göstermek;
11.7. Bu konularda kurslar düzenlemek, eğitimler vermek, sergiler, kermesler açmak;
11.8. +
12. GENÇLİK KOLLARI VE GENÇLİK MECLİSİ*: (Üye derneklerde Gençlik Kolu (GK) çalışmaları, derneğin tüm genç (18-30 yaş) üyelerinden oluşan Gençlik Kolu Genel Kurulunda (GKGK) seçilen 5-7 kişilik bir Yürütme Kurulu (GKYK) eliyle yürütülür. Genel Merkezdeki Gençlik Meclisi, üye derneklerin Gençlik Kolları Genel Kurullarında seçilecek delege ve temsilcilerden oluşacak Gençlik Meclisi Genel Kurulunda (GMGK) seçilen 7-9 kişilik bir Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu (GMYK) eliyle yönetilir).
12.1. Üye derneklerimizde Gençlik Kolu kurularak gençlerimizin her alandaki karar ve uygulama süreçlerine daha etkin ve aktif biçimde katılmalarını sağlamaya önayak olmak;
12.2. Gençlik Kolları ve Gençlik Meclisi gençlerimizin daha yakın ilişki ve etkileşim içinde kendilerini geliştirmelerine yardımcı olur;
12.3. Gençlerimizin görüş, öneri ve gençlik güç ve heyecanlarıyla sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler başta olmak üzere tüm dernek etkinliklerine ve yönetim süreçlerine daha aktif ve etkili biçimde katılmalarını sağlar;
12.4. Anavatanımız Çerkesya başta olmak üzere çeşitli yerlerde gençlik kampları kurulmasını, gezi ve piknikler düzenlenmesini sağlar;
12.5. Her vesileyle Anayurt gezilerini teşvik eder;
12.6. Geleneksel çocuk ve gençlik oyunlarımızın öğrenilip yaşatılmasına önayak olur.
12.7. +
*1. Kadınlar Meclisi ve Gençlik Meclisi Başkanları (ayrıca YK üyesi değillerse oy hakkına sahip olmamakla birlikte) söz hakkına sahip olarak YK toplantılarına katılırlar.
2. YK yedek üyeleri de aynı anlayış ve yaklaşımla işlevsellik esasına göre belirlenmeye çalışılır. Onlar da sanki asıl üye imiş gibi YK toplantılarına katılmalı, oy hakları olmamakla birlikte söz haklarını kullanmalıdırlar.
3. Komisyonlar çalışmalarını yürütürken doğal olarak, konunun ilgili olduğu diğer komisyonlarla işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışırlar.
4. Bu yapı, üst örgütlerde Koordinatör Yardımcılıkları da getirilmek suretiyle genişletilerek işletilebilir.
5. Bütün bu komisyonlar siyasi partilerde olduğu gibi, daha etkili ve işlevsel olabilmeleri bakımından birer Genel Başkan Yardımcısı’nın koordinasyonu altında çalışmaları tercih edilebilir.
6. Her bir Gen.Bşk.Yard.’na duruma göre gerekiyorsa ikinci bir kol veya komisyonun koordinatörlüğü veya bir Bölge Dernekleri Koordinatörlüğü görevi de verilebilir.
7. Bütün bunlar şimdilik YK kararı ile yapılabilir. Tüzük çalıştayında ortaya çıkabilecek genel kabule göre de gerekirse Tüzükte yer verilip kalıcı hale getirilerek, kurumsallaşmaya katkı sağlanabilir.
8. Genel Başkan ve ilgili yardımcıları en az üçer kişilik heyetler halinde bölge koordinatör dernekleri başta olmak üzere tüm üye derneklere (hatta potansiyel üye olabilecek derneklere de) planlı ziyaretler yapmalıdır.
9. Belirtildiği biçimde katılımcı demokratik bir kurumsal yapı oluşturulduktan sonra yetkili kurullarca alınan kararlar herkes için bağlayıcı olmalı, demokratik merkeziyetçi bir anlayışla uygulanmalıdır.
10. Bu şekilde bir yeniden yapılanma ve kurumsallaşma örgütlenmesi KAFFED’den başlamak üzere tüm üye derneklerimizde kalıcı ve sürdürülebilir biçimde inşa edilmelidir. Ulusal Var Oluş mücadelesinde ilerleme ancak bu şekilde sağlanabilir.
Özellikle yerel derneklerimizin “biz 7 kişilik Yönetim Kurulunu zor oluşturuyoruz, o kadar insanı nereden bulalım?” dediklerini duyar gibiyim.
İlk bakışta haklı olabilirler.
Ama bir şeyi amaçlamazsanız, hedeflemezseniz, bunun için çaba göstermezseniz mevcut sıkıntılı durumdan kurtulamazsınız. Tam tersine gittikçe işleriniz zorlaşır.
Ama böyle bir yapılanmayı hedefler de onun için çaba gösterirsek, özellikle de bu komisyonları kurup işletmeye başlarsak inanıyorum ki, insan kaynaklarımız hem sayıca artacak hem de nitelik olarak yükselecek, yetkinleşecektir.
Görev alacak arkadaşlara başarılar dilerim.
Huvaj Fahri