#1685 Ekleme Tarihi 29/12/2017 09:40:57
İkinci Dünya Savaşının bitiminde Karaçaylar, Balkarlar gibi tarihi Çerkesyada yaşayan halklar ve Çeçenler ve İnguşlar Alman işbirlikçiliği suçlamasıyla yaşam alanlarından sürülmüşlerdir. Bu halklar Kruşçev zamanında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak yaşadıkları yerlere dönebilme olanağına sahip olmuşlardır.
Karaçay ve Balkarlar yaşam alanları olan Çerkesyaya döndükten sonra eski topraklarına yerleşmek dışında da Çerkeslerin yaşam alanlarına da yerleşmişlerdir. Ayrıca devletin kendilerine sağladığı maddi olanaklarla da ekonomik anlamda avantajlı hale gelmişlerdir. Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde iş o hale gelmiştir ki toprakların kadim sahibi olan Çerkesler baskılanmaya başlanmış ve sürgüne uğrayan unsurlar kendi yaşadıkları sürgün ve yok edilme tehlikesi çabucak unutulmuştur.
Karaçay ve Balkarlar Çerkesyada yaşayan ve Çerkesya kültürünü benimsemenin yanı sıra etnik kimliklerini de koruyan halklardır. Sürgüne uğramaları ve yok edilmeleri kabul edilemez elbette ancak kadim ülkenin kadim halkı olan Çerkeslerin yaşadığı dezavantajlı durumdan faydalanıp kendilerine avantajlı durumlar yaratma ve sürgüne kendilerinden önce uğramış ve durumları yasal olarak düzeltilmemiş Çerkesleri yok sayarak kapıldıkları hayaller de asla kabul edilemez.
Her unsurun kendi rengini koruduğu kadim Çerkesyaya götürecek hedefler dışındaki her yapılanmanın karşısındayız. Sürgüne ve soykırıma uğradıkları tescil edilen Çerkes halkı yasal olarak alması gerekenleri alana kadar da mücadelemiz devam edecektir. Tarihi gerçeklerden uzak ve ayağı yere basmayan sürgüne uğrayıp geri dönmüş halklara tarihi gerçekleri ve tarih içindeki yerlerini hatırlatıyoruz. Çerkesyayı barış bölgesi olmaktan çıkaracak bu tür kaşımaları elbette ki ortadan kaldıracak iradeyi de göstereceğiz.
Marğuş Vezir
29.12.17
11:45